Makaleler

Backpacking ve Backpacker Nedir?

Yazar: Uğur Eskier

Backpacking, sırt çantası ile seyahattir. Sırt çantalı gezginlere de backpacker denir. Maceraperest insanların sürprizlerle dolu, heyecanlı yaşam tarzıdır.

Backpacking ve Backpacker Nedir?

Backpacking, “sırt çantalı seyahat” anlamında bir kelimedir. Başlı başına bir yaşam tarzıdır. Düşük maliyetli ve bağımsız bir seyahat biçimidir. Sırt çantalı seyahat yapan ve genellikle ucuz ülkeleri gezen kişilere de “backpacker” veya “sırt çantalı gezgin” adı verilir. “Modern seyyah” veya “modern Evliya Çelebi” olarak da tanımlanabilir. Kolayca gezebilmek için valiz veya bavul yerine sırt çantasının tercih edildiği “uzun süreli” seyahat alternatifinden biridir.

Genellikle üniversite mezunu, genç yaşta işini bırakan, orta yaşlarda emekli olan maceracı insanların tercih ettiği etkinliktir. Emekliler, diğer gruplardaki insanlara göre daha avantajlı sayılır. Çünkü maddi anlamda daha iyi durumdadırlar. Böylece daha güzel ve daha fazla yeri gezme imkânı bulabilirler. Tabi zengin insanların durumu daha da farklıdır. Adres arama, taksi tutma, araç kiralama, ucuz otel arama, hostellerle tanışma, toplu taşıma araçları kullanma ve otostop gibi birçok durumla karşılaşabileceğiniz seyahatleri içeren bir terimdir. Türkiye’deki ekonomik ve sosyal durum sebebiyle genellikle emekli olduktan sonra backpacking yapılabiliyor. Tabi, gezgin ruhu taşıyan emeklilerden bahsediyoruz. Herkes bir gün dünya turu yapma hayali ile yaşar. Bu hayali gerçekleştiren insanların dünyasına göz atalım.


Backpacker Nedir?

Backpacking yapan kişilere “backpacker” adı veriliyor. Yani sırt çantasını (backpack) sırtına takıp diyar diyar gezen kişiler. Özgürlük ve özgünlük düşkünü, maceraperest insanlardır. Genellikle gittikleri ülkelerin tarihi ve turistik yerlerini gezerler. Diğer backpackerlarla irtibata geçerek birlikte gezmeyi tercih edebilirler. Backpackerler, birbirlerine yardım ederler. Tanımadıkları bir ülkede karşılaşabilecekleri durumlara karşı işbirliği yaparlar. Birlikte alışveriş ve yemek yaparlar, eğlenirler. Tecrübelerini paylaşırlar. Sırt çantalarında genellikle birkaç parça kıyafet, mutfak malzemeleri, kişisel bakım ürünleri ve kitap bulunur.

İlk backpackerlerin İpek Yolu üzerinde 1600’lü yılların sonlarında ortaya çıktığı belirtiliyor. Hatta ilk backpackerın, İtalyan maceraperest Giovanni Francesco Gemelli Careri olduğu iddia ediliyor. Careri’nin Mısır’dan başlayarak sırasıyla; Anadolu, Kudüs, İran, Hindistan, Çin, Küba’yı gezerek İspanyol gemileriyle Avrupa’ya döndüğü rivayet edilir. 1960 ve 70’lerde özellikle Avrupalı gençler, İpek Yolu’nu kullanarak backpackingi geliştirdi. 1980’lerden bu yana da teknoloji ve iletişim araçlarının gelişmesi ile daha güvenli, hızlı ve ucuz backpacking imkânları ortaya çıktı. Son 20 yıl içinde de Tayland, Kamboçya, Laos, Güney Doğu Asya, Avrupa, Güney Amerika, Orta Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda'da backpackingler için popüler hale geldi. Günümüzde her ülke, bir backpacker için gezilebilecek bir alternatiftir.


Sırt Çantalı Seyahatte Nelerle Karşılaşılabilir?

Backpacking için çok fazla hazırlık yapmaya gerek yok. Sırt çantanız ağırlaştıkça yaşayacağınız zorluklar artıyor. Ayrıca birçok şeye ihtiyacınız da olmayabilir. Beş yıldızlı otel yerine genellikle hostelleri tercih etmek zorunda kalabilirsiniz. Çünkü en ucuz konaklama alternatifi hostellerdir. Düşük bütçe ile seyahat eden sırt çantalılar, gezginler, öğrenciler için ucuz konaklama fırsatıdır. Çoğunlukla mutfağı da olan küçük otellerdir. Odaların bir kısmında, ranzalar ve yataklar bulunur. Yani hiç tanımadığınız insanlarla birlikte konaklamak zorunda kalırsınız. Birlikte yemek yaparsınız. Odayı paylaştığınız insanları tanımadığınız için cüzdanınızı yanınızdan ayırmamanız, sırta çantanıza kilit takmanız hırsızlık açısından önemli.

Backpackerların seyahatlerinde karşılaşabilecekleri bazı durumlar şunlardır;

  • Marketlerden makarna gibi ucuz ürünler alarak öğünlerinizi geçiştirmek zorunda kalırsınız. Ucuz kahvaltılıklar ve un ürünleri ile kahvaltı yaparsınız.
  • Küçük bir su ısıtıcısı kahve ve çay yapmak, yumurta haşlamak için gerekli. Bazen ısınmak için bile ihtiyacınız olabilir!
  • Arazideyseniz doğal kaynaklardan veya konakladığınız yerin şebeke suyundan su içmek zorunda kalabilirsiniz.
  • Kıyafetlerinizi ütüsüz olarak günlerce çıkarmadan giymek zorunda kalırsınız. Ter kokusunu sevmiyorsanız ve fotoğraflarda aynı kıyafetlerle çıkmak istemiyorsanız fazla bir şansınız yok maalesef.
  • Sıcak su ile duş alma imkânı bulamayabilirsiniz. Bu sebeple sırt çantalı gezginlerin soğuk su ile aralarının iyi olması gerekiyor. Nehirde, gölde, akarsuda duş almak zorunda kalabilirsiniz. Konakladığınız otelin veya hostelin duşu çalışıyor ve sıcak suyu varsa çok şanslısınız!
  • Yolda karşılaştığınız gezginlerle samimi dostluklar kurabilirsiniz. Yeni arkadaşlarınızla, herhangi bir suda kabaca yıkanmış bir tişörtü giyerek eğlenmeye gitmek zorunda kalabilirsiniz.
  • Gezginler, birbirlerini çok iyi tanır. Her türlü ortamda yeni dostlar edinebilirsiniz. Birlikte oda kiralayıp, market alışverişi yapabilirsiniz. Dostlarınızın memleketleri, siyasi görüşleri, dinleri çok önemli değil!
  • Çamaşırlarınızı sırt çantanızdaki sabun veya deterjanla yıkamak zorunda kalabilirsiniz ve kaldığınız hostelin ranzalarında, kurutulmak üzere asılmış her tür çamaşır görebilirsiniz.
  • Kâğıt havlu, ıslak mendi, tuvalet kâğıdı, kâğıt mendil gibi malzemeler sizin için ekmek, su kadar önemlidir.
  • Günlerce, haftalarca belki de aylarca aynı terliklerle, ayakkabılarla gezersiniz, ayaklarınızda izler ve yaralar oluşabilir.
  • Sıcak ülkelerde klima veya vantilatör; soğuk ülkelerde elektrikli ısıtıcı sizin için bulunmaz Hint kumaşı gibi değerlidir.
  • Konakladığınız yerde aynı odada kaldığınız gezgin arkadaşlarınız veya yabancıların horlamalarına, gürültülerine razı olmak zorundasınız.
  • Konaklama ücretinden tasarruf etmek için gece yolculuklarını tercih etmek, her türlü ürün için pazarlık yapmak zorunda kalabilirsiniz.
  • Gezginlerin en önemli ulaşım aracı, her türlü araçtır! TIR, kamyon, motosiklet, otomobil ve at arabası vs. Yani otostopu seyahatinizin bir parçası gibi görürsünüz.
  • Vize almanın zorluklarını göğüslemeyi rahatlıkla göze alabilirsiniz.
  • Her gittiğiniz ülkeden aileniz için magnet gibi küçük hediyelik eşyalar toplarsınız.
  • Eve döndüğünüzde kıyafetlerinizi, odanızı, annenizin yemeklerini çok özlediğinizi fark ediyorsunuz.
  • Bir bakmışsınız sosyal medya hesaplarınızda onlarca yeni takipçiniz ve farklı ülkelerde farklı dostlarınız olmuş.
  • Zenginseniz ve para harcamanız sorun değilse yukarıda anlattıklarımızı bir kenara koyabilirsiniz!


Türkler ve Backpacking (Analiz)

Türkiye’de çok fazla backpacker ile karşılaşabilirsiniz. Ancak başka ülkelerde kolay kolay Türk gezgin bulunmaz. Çünkü Türklerde backpacking veya backpackerlar pek yaygın değil. Bunun, Türkiye’nin sosyo-ekonomik durumu ile doğrudan bağlantısı var. Bu tür seyahatlere çıkabilecek genç insanlar; lise çağından itibaren iyi bir üniversiteye girmek, üniversiteden itibaren de iyi bir iş bulmak için mücadele etmek zorunda kalıyor. İş bulduktan sonra başka planlar devreye giriyor. Askerlik, evlilik hazırlıkları, çeyiz, vs. Tabi backpacking planları doğal olarak emeklilik sonrasına bırakılıyor. Tabi böyle bir etkinliği düşünen maceraperestler için…

Çalışırken backpacking planı yapmak Türkiye’de pek mümkün olmuyor maalesef. İş koşulları buna müsaade etmiyor. Özel sektörde 20 günden fazla izin kullanmak neredeyse imkânsız. Çalışmaya başlayan bir işçi ilk sene izin hakkını kullanamıyor. İlk 5 sene de 14 gün izin hakkı var. Kıdemli çalışanlar 20 gün izin kullanabiliyor. Memurlarda bu süre en fazla 30 gün olabiliyor. Bu izinlerde de genellikle başka planlar yapılıyor. Ücretsiz izne çıkma cesaretini de herkes gösteremiyor. Alternatiflerin, yerini doldurma korkusu buna engel oluyor. Türkiye’de izin kullanmak lüksken, birçok gelişmiş ülkede ihtiyaç olarak görülüyor. Belki de Türkiye’de backpackingin önündeki en büyük engel bu olsa gerek. Emekli olup eşini ikna edebilenler “belki” backpacking planı yapabilir. Çocukların okulu, evliliği veya torunlar için gerekli “masrafların” haricinde elde kalan bir şey varsa tabi!

Bir diğer olumsuz etken de, Türk lirasının değerinin düşük olması gösteriliyor. Avrupalı veya Amerikalı bir kişinin backpacking için yapacağı masraf, bir Türk’ün aynı yerdeki masrafının neredeyse 4 ila 5 katı daha az. Kaba bir hesapla, aynı bütçeye ulaşabilmek için Türklerin 5 kat daha fazla çalışması gerekiyor. Bu da, Türklerin backpacking planlarını suya düşüren en önemli etken. Türklerin hava durumuna göre plan yapması, rahatlarına düşkün olmaları, alışkanlıklarından kolay vazgeçememeleri gibi karakteristik özellikleri de backpackinge pek olanak vermiyor olabilir.

Çok esnek bir işte çalışıp, sosyal ve aile yaşamında herhangi bir engeli olmayan ve gerçekten zengin olan maceracı insanları bu anlattıklarımızın dışında tutuyoruz. Sözün özü; Türkler için backpacking gerçekten lüks!


Backpacking İçin Yanınızda Bulundurmanız Gerekenler

Backpackerlar, kendi alışkanlıkları ve zevklerine göre sırt çanlarını doldurabilir. Öncelikle cüzdanınızı ve pasaportunuzu kaybetmeyeceğiniz güvenli bir yerde taşımanız gerekiyor. Boyun askılığı olan bir kese bunun için uygun olabilir. Ayrıca, üzerinizde ailenizin veya arkadaşlarınızın iletişim bilgileri veya adresleri olan bir bilgi kâğıdı mutlaka bulunmalı. Backpackingin öznesi “backpack” yani sırt çantası en önemli materyaldir. Yani gözenekleri ve bölmeleri ne kadar kullanışlı ise seyahatlerinizde o kadar rahat edersiniz. Bunun için kaliteli, sağlam ve kullanışlı bir sırt çantası seçmeniz gerekiyor. Türkiye’de çok gelişmese de özellikle Avrupa ülkelerinde backpackerlere özel sanal mağazalar bulunuyor. Buralardan da seyahatleriniz sırasında size lazım olabilecek ürünleri seçip temin edebilirsiniz.

Seyahate çıkmayı düşünenler için sırt çantasına alınabilecek bazı “elzem” ürünleri şöyle sıralayabiliriz; mont, ceket, tişört, gömlek, şort, kot pantolon, iç çamaşırı, termal veya yünlü içlik, kalın, ince ve termal çoraplar, uyku tulumu, uyku matı, safari şapkası, diş fırçası ve macunu, tıraş bıçağı veya jilet, dikiş iplikleri ve iğnesi, sabun, şampuan, duş lifi, kâğıt havlu, ıslak havlu, tuvalet kâğıdı, kâğıt mendil, parfüm, deodorant, el ve yüz bakım kremleri, dudak kremi, yara kremi, yara bandı, baş ağrısı ilacı, grip ve nezle ilacı, eklem ağrıları ilacı, antibiyotik, vitamin ilaçları, ateş ölçer, güneş gözlüğü, tırnak makası, kulak tıkacı, plastik terlik, yedek ayakkabı, el ve vücut havlusu, mayo, el feneri, çakı, çakmak, küçük poşetler, plastik bardak, kaşık ve çatal, düdük, matara, tükenmez ve kurşun kalem, not defteri, şişirilebilir yastık, harita, pusula, fotoğraf makinesi, tablet, cep telefonu, kulaklık, MP3 çalar, GPS cihazı.


Bunları Biliyor Musunuz?

  • Backpacking yapan insanların büyük bir bölümü Avrupa ülkelerinde yaşayan lise ve üniversite mezunu gençlerdir.
  • Backpacking; flashpacking ve gappacking olarak ikiye ayrılıyor. Flashpacking; yüksek bütçeli backpacking anlamına geliyor. Gappacking ise, sırt çantasını alıp ülke ülke gezmektir.
  • Ultra backpacking, bir seyahat için mümkün olan en hafif, en basit ve en güvenli malzemelerin taşınmasını esas alan bir backpacking stilidir. Bu stildeki sırt çantası ağırlığı 5 ila 10 kilogramdır. Standart bir backpacking için gerekli malzemelerin bulunduğu sırt çantasının ağırlığı ise, 20 ila 30 kilograma kadar çıkabiliyor.
  • 2007 yılında backpackerler, seyahat deneyimlerini paylaşmak ve yardımlaşmak için heterojen bir grup oluşturdu.
Yorumunuzu Paylaşın