Makaleler

Yapıya Dayalı Anlatım Bozuklukları Nelerdir

Yazar: Diba Bahadıroğlu

Sözcüklerin yapısı olduğu gibi cümlelerin de yapısı vardır. Cümleler de anlamsal ve yapısal olarak incelenirler. Anlam, duyduğumuz, gördüğümüz bile iletilmek istenen mesaj ile ilgili bir durumdur; yapı ise cümledeki eklerin sağladığı örgü ile alakalı  bir durumdur. Şimdi biz bu yazıda, yapıya dayalı bozukluklarını incelerken cümlenin yapısı ile ve  cümledeki sözcüklerin aldıkları eklerle ile ilgileneceğiz.

Yapıya dayalı anlatım bozukluklarını yedi başlıkta inceliyoruz:

  1. Özne – Yüklem Uyuşmazlığı
  2. Öğe Eksikliği
  3. Fiil, Fiilimsi ya da Yardımcı Fiil Eksikliği
  4. İsim Cümlelerinde Ek Fiilin Yanlış Ya Da Eksik Kullanılması
  5. Bağlı Cümlelerde Yüklemler Arası Çatı Uyuşmazlığı
  6. Tamlama Hataları
  7. Gereksiz veya Yanlış Ek Kullanılması

1. ÖZNE – YÜKLEM UYUŞMAZLIĞI

Cümlenin temel öğeleri özne ve yüklemdir. Yüklem olmadan cümle olmaz ve bünyesinde iş barındıran her yüklem bir özneye muhtaçtır. Önemli olan  yüklemin yaptığı iş ile öznenin uyumlu olmasıdır. Aksi bir durum olursa bu anlatım bozukluğuna yol açar. Özne – yüklem uyuşmazlığı üç şekilde meydana gelir:

A. Özne  - Yüklem Arasında Kişi Uyumu Olmalı

Özne, yüklemin yaptığı işi karşılamalı. Bu durum da cümlede kişi ekleri ile sağlanır. 

Şöyle ki

Bir fiilin ya da ismin yüklem olması için iki ek gerekir: Zaman ve kişi ekleri

Durumu tabloya dökersek şu şekildedir :

Fiil + zaman / kip eki + kişi eki

İsim + zaman / kip eki + kişi eki

Özne – yüklem arasındaki uyum, yüklemin aldığı bu kişi ekleri ile öznenin kişisi ile alakalıdır. Türkçede iki tip kişi eki vardır ve bunlara gelecek olan kişi zamirleri de şu şekildedir:

*Kişi zamirleri parantez içinde gösterilmektedir; yani yüklemde olacak zaman eki ile kişi zamiri beraber gösterilmiştir.

Birinci tip kişi ekleri; geniş zaman, şimdiki zaman, duyulan geçmiş zaman, gelecek zaman ve gereklilik kipleriyle kullanılır.

  1. tekil kişi eki       –im ( ben)        1. çoğul kişi eki       –iz ( biz )
  2. tekil kişi eki       –sin  (sen)      2. çoğul kişi eki       –siniz ( siz )
  3. tekil kişi eki       ―     ( o )       3. çoğul kişi eki       –ler ( onlar )

İkinci tip kişi ekleri; görülen geçmiş zaman, ve şart kipleriyle kullanılır.

  1. tekil kişi eki       –m ( ben )        1. çoğul kişi eki       –k  ( biz )
  2. tekil kişi eki       –n  ( sen)        2. çoğul kişi eki       –niz ( siz )
  3. tekil kişi eki       ―     ( o )      3. çoğul kişi eki       –ler  ( onlar )

Türkçede bir de emir kipi çekimi vardır ve emir kipi çekiminin kendine özgü “zaman + kişi” ekleri vardır.Türkçede artık emir ve istek anlamları birbirine karıştığı için biz bu ekleri emir – istek eki olarak tek bir tabloda vereceğiz. Bu ekler şu şekildedir:

Emir – İstek Kipleri

1. tekil kişi eki       - alım/- elim ( Ben )         1. çoğul kişi eki       -alım / elim ( biz )

2. tekil kişi eki       ek gösterilmez/ -sin       ( sen ) 2. çoğul kişi eki       –in, –iniz ( siz )

3. tekil kişi eki       –sin   ( o )     3. çoğul kişi eki       –ler ( onlar )

Örnekleyelim:

Doğru : Onlar  benimle gelsinler.

Yanlış : O benimle geliniz.

Doğru örnekler:

Ben eve, sağ taraftan geleceğim.

Sen  eve, hemen şimdi  gideceksin.

O kız o eve gidecek.

Biz eve  gideceğiz ama yarım saattir taksi bekliyoruz.

Siz eve gideceksiniz, annem sizi evde bekliyor. 

Onlar eve gidecekler çünkü teyzem bize geldi.

Özne yüklem arasındaki  kişi uyumunda dikkat edilmesi gereken unsurlar şunlardır:

  • Özne birinci kişi ve yanında daha fazla özne olsa bu özne “biz” olarak değerlendirilmesi ve yüklem de ikinci çoğul eki almalı. Örneklersek:

Ben ve annem bugün alışverişe gideceğiz. ( Biz alışverişe gideceğiz. ) > Yani yüklemi yapanlardan birisi de kendinizseniz yüklem “biz” kişi çekimine girer.

  • Özne ikinci kişi ise ve o ikinci kişi yanına başka özneler çekiyorsa yüklem “siz” olarak değerlendirilir ve ikinci çoğul eki alır. Örneklersek:

Sen ve Aylin bilgisayarda ödev yapmayacaksınız. ( Siz bilgisayarda ödev yapmayacaksınız. ) > Yani yüklemi yapanlardan birisi de kendiniz değilseniz,  o eylemde siz bulunmuyorsanız yüklem “siz” kişi çekimine girer.

B. Özne ve Yüklem Arasında Tekillik – Çoğulluk Dengesi Olmalı

Burada özneyi insan, insan olmayan olarak ayırmak zorundayız. Özne insan ise durum farklı değerlendirilecek özne insan durum farklı değerlendirilecektir. Bu iki durumun dışında kişileştirme sanatı ile insan özellikleri verilmiş cansız varlıklara da insan muamelesi yapılacaktır.

  • Özne insan ise ve tekilse yüklem de tekil olur; eğer özne insan ve çoğul ise yüklem tekil veya çoğul olabilir. Bu durum topluluk isimlerinde de geçerlidir.

Örneklersek:

Ordular, hazır ola geçtiler.

Ordu, hazır ola geçti.

Askerler tüfeklerini omuzlarına aldılar.

Askerler tüfeklerini omuzlarına aldı. 

  • Eğer özne, insan dışı bir varlıksa ister  tekil ister çoğul olsun yüklem tekil olur.

Çiçekler baharla gelen taze havada taç yapraklarını açtı.

Yılan, babama aniden saldırdı.

Bulutlar yağmuru yağdırdı.

Gözlerim eskisi kadar iyi görmüyor. ( Göz iki tanedir, buna rağmen yüklem her türlü tekil olur. )

  • Kişileştirilen ve insan özelliği kazandırılmış cansız varlıklar, özne olunca, insan durumuna düşer. Bu bakımdan yüklem tekil de olsa çoğul da olsa farketmez.

Bulutlar, ağlıyorlardı.

Kuşlar, yavrularını bir anne şefkati ile sararak onlara öğüt veriyorlardı.

C. Özne – Yüklem Arasındaki Olumlu – Olumsuzluk Uyumu

Bu daha çok bağlı cümlelerde ve ortak öznesi olan cümlelerde göze çarpar. Bağlı cümleler iki türlüdür:

  • Virgül, noktalı virgül ile bağlanan cümleler

  • Bağlaçlarla bağlanan cümleler

Her iki bağlı cümlede de özne ortak olabilir. Mesela;

O toplantıdaki herkes seni dinledi ve seni umursadı.

Anlatım bozukluğu ise zamirlerin yüklem ile uyumlu olmamasından kaynaklanır çünkü Türkçede olumlu ve olumsuz zamirler vardır. Olumsuz zamirler ( hiç kimse, hiçbiri, kimse …) olumsuz yüklem almalı, olumlu zamirler ( herkes, ötekiler, berikiler, tümü… ) olumlu yüklem almalıdır. Eğer cümle bağlı cümle ise ve öznesi ortak ise ve ortak özne olumsuz zamir ise iki cümle de olumsuz yüklemle çekimlenir; eğer ortak özne olumlu ise her iki cümle de olumlu yüklem ile çekimlenir. Eğer iki cümleden biri olumsuz biri olumsuz ya da tam tersi ise her cümle başına ilgili özne konulmalıdır. Örneklersek :

Yanlış : Herkes toplantıya katıldı ama dinlemediler.

Doğru : Herkes toplantıya katıldı ama kimse dinlemedi.

*

Yanlış : Hiç kimse senin gözlerini yaşlı görmek istemez çünkü seni seviyor.

Doğru : Hiç kimse senin gözlerini yaşlı görmek istemez çünkü herkes seni seviyor.

*

Yanlış : Gariptir ki bu kasabada tarımla uğraşan kimse yok, balıkçılık yapıyor.

Doğru : Gariptir ki bu kasabada tarımla uğraşan kimse yok, herkes balıkçılık yapıyorlar.

2. ÖGE EKSİKLİĞİ

Bağlı cümlelerde birden fazla yüklem olduğu için her yükleme ait  olan öğelere dikkat edilmeli. Eğer öğeler rastgele dizilirse verilmek istenen mesaj verilmediği gibi anlam karmaşası yaşanır. Cümlede yer ( dolaylı tümleç ), zaman ( zarf tümleci), araç ( zarf tümleci), durum ( zarf tümleci), miktar ( zarf tümleci) anlamı veren tümleçler; yüklemin yaptığı işten etkilenen bir nesne genelde olur. Bu ögeler bağlı oldukları yüklemin detayını gösterir. Örneklersek;

Yanlış : Öğretmenim çok iyi bit insan, en az annem kadar çok seviyorum. ( Dolaylı tümleç eksikliği)

Doğru : Öğretmenim çok iyi bit insan, onu en az annem kadar çok seviyorum

*

Yanlış  :  Annemin arabasını çekmişler ve bağlamışlar. ( Nesne eksikliği ) < nesne olmadığı için kimi bağladıkları belli değil.

Doğru : Annemin arabasını çekmişler ve arabayı  bağlamışlar.

*

Yanlış : Ben babamla yarışamam, asla boy ölçüşmem, ukalalık yapmam. ( Zarf tümleci ve dolaylı tümleç eksikliği)

Doğru : Ben babamla yarışamam, onunla asla boy ölçüşmem, ona ukalalık yapmam

DİKKAT : Bağlı ya da sıralı cümlelerde sadece öge eksikliği anlatım bozukluğuna neden olmaz,  öge fazlalığı da anlatım bozukluğuna neden olur.

Doğru : Ayakkabılarını sildi, onları cilaladı, onları parlattı ve onları dolaba koydu. ( Nesne fazlalığı)

Yanlış :  Ayakkabılarını sildi, onları cilaladı, parlattı ve dolaba koydu

3. İSİM CÜMLELERİNDE EK FİİLİN YANLIŞ YA DA EKSİK KULLANILMASI

İsim cümlelerinde mutlaka bir ek fiil olmalıdır. Cümle ister olumlu olsun ister olumsuz olsun ek fiil mutlaka konmalı, aksine anlatım bozukluğuna neden olur. Bu durum da genelde sıralı / bağlı cümlelerde meydana gelir.

Yanlış: Alaturkaya çok bağlı ama yeniliklere de bir o kadar açıktı.

Doğru : Alaturkaya çok bağlıydı ama yeniliklere de bir o kadar açıktı.

*

Yanlış:  Biz Anadolu’ya geldiğimizde sen on yaşında baban elli yaşındaydı.

Doğru :  Biz Anadolu’ya geldiğimizde sen on yaşındaydın,  baban elli yaşındaydı.

*

Yanlış:  Oldukça zengin ama  huysuz ve sevimsizdi

Doğru : Oldukça zengindi ama  huysuz ve sevimsizdi

4. BAĞLI CÜMLELERDE YÜKLEMLER ARASI ÇATI UYUŞMAZLIĞI

Bir cümlede aynı öğeyler bağlanan  fiillerin hepsi ya edilgen ya etken olmalıdır. Bağlı cümlelerde iki fiil yani yüklem kullanılmışsa bağlanan her yüklem de aynı çatıya sahip olmalıdır.

Yanlış :  Onun her dediğini kabul edemeyiz, onun ne istediği her şeyi yapsan da o tatmin edilemez. ( hepsi etken çatılı olmalı )

Doğru  : Onun her dediğini kabul edemeyiz, onun ne istediği her şeyi yapsan da o tatmin olmaz.

*

Yanlış : Her ne kadar ağlamış görünülse de aslında o çok güzel bir geçirdi.

Doğru   :  Her ne kadar ağlamış görünse de aslında o çok güzel bir geçirdi.

*

Yanlış : Müdürle birlikte geziye gittik ama çok eğlenilemedi. 

Doğru   Müdürle birlikte geziye gittik ama çok eğlenmedik.

5. TAMLAMA HATALARI

Tamlamalar isim ve sıfat olmak üzere ikiye ayrılır. Bu tamlamaların kurallarını çok iyi bilmemiz gerekir, aksi takdirde anlatım bozukluğuna neden olacak hatalar yaparız.

  • İsim tamlamaları tamlayan durum eki ile iyelik eki alır, sıfat tamlamaları ise ek almaz. Bu bakımdan sıfat tamlamasına bağlanması gereken sıfat isim tamlamasına ya da isim tamlamasına bağlanması gereken isim sıfat tamlamasına bağlanamaz. Bu duruma da genelde bağlı cümlelerde görürüz

Yanlış :  Şehrimiz sosyal ve sağlık açısında gelişmektedir. 

Doğru : Şehrimiz sosyal açıdan ve sağlık açısında gelişmektedir. < “sosyal açıdan” sıfat tamlaması; “ sağlık açısından “ isim tamlaması”

  • Sıfatların bir çeşidi de belgisiz sıfattır ve belgisiz sıfatlar çoğul almazlar.  Eğer sıfat tamlamasında niteleyen belgisiz sıfat  ise nitelenen isim çoğul eki almaz. 

Yanlış : Bunca hataları nasıl yaptın, anlamadım.

Doğru  : Bunca hatayı nasıl yaptın, anlamadım.

  • Belirtili isim tamlamalarında birden çok tamlama olabilir ama bu tamlamalar mutlaka tamlayan durum eki almaldır.

Yanlış : Onun ve benim işim çok zor.

Doğru : Onun işi ve benim işim çok zor. 

  • Tamlayan durum ekinin kullanımına dikkat etmek gerekir. Cümlede anlam karmaşası olmaması için tamlayan durum ekinin nerede kullanılacağına dikkat edilmeli.

Yanlış : Biliyorsunuz ki bilgisayarın çocuk akıl sağlığına zararı olduğu gibi yararı da oluyor.

Doğru : Biliyorsunuz ki bilgisayarın çocuğun akıl sağlığına zararı olduğu gibi yararı da oluyor.

*

Yanlış : Teyzemle dayımın, yiğenlerime  iyi bir gelecek hazırlıyorsa bunu bilmeliyiz.

Doğru : Teyzemle dayım, yiğenlerime  iyi bir gelecek hazırlıyorsa bunu bilmeliyiz.

  • Belgisiz zamirler iyelik eki almış bir halde isim tamlamasının tamlayanı olursa tamlanan aynı iyelik ekini almamalıdır.

Yanlış : Hepimizin işi gücümüz var.

Doğru : Hepimizin işi gücü var.

*

Yanlış : Hanginizin tavuğunuza kış dedim ben?

Doğru :  Hanginizin tavuğuna kış dedim ben?

6. GEREKSİZ VEYA YANLIŞ EK KULLANILMASI

Cümlelerde, gereksiz çekim eki kullanmak anlam karmaşasına neden olur. Yanlış çekim eki kullanılırsa öğe karmaşası oluşur. Aynı keza gereksiz yapım eki de cümlenin anlamını bozduğu için cümleyi de etkiler ve anlatım bozukluğu meydana gelir.

Yanlış: Ben lezzetli yemekler yapmasını bilmem ama çok güzel lezzetli pastalar yapabilirim.

Doğru : Ben lezzetli yemek yapmasını bilmem ama çok güzel lezzetli pastalar yapabilirim.

*

Yanlış: Problem, senin beni bu konuda bilgilendirmemiş olduğundan  dolayı meydana geldi.

Doğru : Problem, senin beni bu konuda bilgilendirmemiş olmandan dolayı meydana geldi.

*

Yanlış: Çocukların anneleri de babaları da toplantıya çağrıldı.

Doğru : Çocukların annesi de babası da toplantıya çağrıldı.

ALIŞTIRMALAR

Burada 10 adet cümle verilmiştir ve verilen tüm cümlelerin en az birinde yukarıda bahsettiğimiz bir anlatım bozukluğu bulunmaktadır. Alıştırmanın amacı yapıya dayalı anlatım bozukluğunu daha iyi kavramanızı sağlamaktır.

  1. Dersin en zor kısmını ben, diğerler kısımlarını arkadaşlarım anlatıyor. 
  2. Herkes beni suçlu buluyor, haksızlık yapıyor.
  3. Seninle kıvanç duyuyor, kutluyoruz.
  4. Bizim evde herkes yemek yapabilir ama yemez.
  5. Kuşlar yuva yapmışlar.
  6. Okuryazar ve akıl sağlığı yerinde olan herkes bu işe başvurabilir.
  7. Yaz tatilinde edebî ve sosyal akımları inceledim.
  8. Evi terk etti ve çok ağlatıldı.
  9. Onca zamanları boşa mı harcadık !
  10. Birçoğumuzun seninle ilgili iyi ve kötü anılarımız var.
  11. Gözlerim iyice bozulmuşlar.
  12. Annem beni aramış ve dönmemişim.
  13. Romanı ben tenkit ettim ve yayımlanıldı.
  14. Köpekler sabaha kadar uludular.
  15. Hiç kimse beni sevmedi ama dinledi.

CEVAPLAR

  1. Dersin en zor kısmını ben yapıyorum, diğerler kısımlarını arkadaşlarım anlatıyor. ( Fiil, fiilimsi ya da yardımcı fiil eksikliği )
  2. Herkes beni suçlu buluyor, beni haksızlık yapıyor. ( Öğe eksikliği/ nesne )
  3. Seninle kıvanç duyuyor, seni kutluyoruz.  ( Öğe eksikliği/ nesne )
  4. Bizim evde herkes yemek yapabilir ama kimse  yemez. ( Özne ile yüklem arasında olumlu – olumsuzluk uyumu )
  5. Kuşlar yuva yapmış. ( Özle ile yüklem arasında tekillik çoğulluk uyumu )
  6. Okuryazar olan ve akıl sağlığı yerinde olan herkes bu işe başvurabilir. ( Fiil, fiilimsi ya da yardımcı fiil eksikliği )
  7. Yaz tatilinde edebiyat akımlarını ve sosyal akımları inceledim. (Tamlama eksikliği )
  8. Evi terk etti ve çok ağlatıldı. ( Yüklemler arası çatı uyuşmazlığı )
  9. Onca zamanı boşa mı harcadık ! ( Tamlama yanlışları )
  10. Birçoğumuzun seninle ilgili iyi ve kötü anıları var. ( Tamlama yanlışları ) 
  11. Gözlerim iyice bozulmuş. ( Özne – yüklem tekil  - çoğul uyumu )
  12. Annem beni aramış ve ona  dönmemişim. ( Öge eksikliği / dolaylı tümleç )
  13. Romanı ben tenkit ettim ve yayımladım. ( Çatı uyuşmazlığı)
  14. Köpekler sabaha kadar uludu. ( Özne – yüklem tekil  - çoğul uyumu )
  15. Hiç kimse beni sevmedi ama herkes dinledi. ( Özne ile yüklem arasında olumlu – olumsuzluk uyumu)

İlgili Makaleler

Yorumunuzu Paylaşın