Gebelikte İkinci Trimester

Gebelik süreci ortalama olarak 40 hafta boyunca devam eder. Bu 40 hafta 3’er aylık 3 farklı döneme ayrılmıştır ve her bir dönem trimester olarak adlandırılır. Trimester Latince kökenli bir kelimedir ve gebeliğin üç ayrı dönemde ele alınması anlamına gelir. Bu dönemler:

Birinci trimester: 1. ve 13. haftalar arası dönemi kapsar.

İkinci trimester: 14. ve 26. haftalar arası dönemi kapsar

Üçüncü trimester: 27. ve 40. haftalar arası dönemi kapsar.

Birinci trimester ile ilgili yazıya ulaşmak için tıklayınız.

Şimdi kaldığımız yerden devam edebilir ve ikinci trimestera hafta hafta göz atabiliriz.

14. Hafta: Gebeliğinizin ikinci trimesterından itibaren bebeğiniz artık diğer bebeklere göre farklı bir hızda büyümeye başlar. Yani diğer bebeklerden daha hızlı da büyüyebilir, daha yavaş da. Tıpkı çocukların büyüme süreçlerinin birbirinden farklı olduğu gibi hamilelikte de bu durum oldukça normaldir. Büyüme hızları farklı olsa da anne karnında olan tüm bebekler aynı gelişim aşamalarını takip ederek büyürler. Şimdi yumruğunuzu sıkın ve ona iyi bakın. Çünkü 14. Haftada bebeğiniz ortalama olarak sıkılmış vaziyetteki yumruğunuzun büyüklüğündedir. Uzayan boyu ve daha dikleşen başı sayesinde daha düz bir görüntüye kavuşur. Başının üzerinde saçlar çıkmaya başlar. Kaşlar ve vücut tüyleri de bu dönemde ortaya çıkmaya başlar. Vücut tüylerine lanugo adı verilir. Lanugolar kalıcı tüyler değildir, bu yüzden endişelenmenize gerek yoktur. Anne karnındayken onu yumuşak bir battaniyedeymiş gibi sıcak tutar. Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde bebeğin vücudunda yağlar birikmeye başladıkça bu tüyler de dökülmeye başlayacaktır.

15. Hafta: Bu haftaya ulaştığınızda bebeğinizin boyu yaklaşık 11 cm ve kilosu ortalama 60 – 90 gram arasındadır. Kulakların kafasının iki yanında doğru pozisyonu almıştır ve gözleri başın yan tarafından yüzünün ön kısmına, yani ait olması gerektiği yere doğru kayıyor olacak. Bebeğiniz artık el ve ayak parmaklarını oynatabiliyor. Hatta baş parmağını bile emebilir. Tek yapabildiği parmaklarını oynatmak değil elbette, artık soluk alma hareketlerini yapmayı, emmeyi ve yutmayı da biliyor. Bu yeteneklerinin hepsi onu kucağınıza aldığınız andan sonraki hayatı için hazırlık aşamalarıdır. Bebeğiniz karnınızda bol bol hareket etmeye başladı, bunları hissetmeniz için biraz erken olsa da geriniyor, o minik kollarını ve bacaklarını oynatıyor.

16. Hafta: Bebeğiniz hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Boyu yaklaşık 13 cm ve ağırlığı ortalama 90-150 gram arasında. Kas yapısı güçlenmeye başladı ve özellikle de sırt kasları güçleniyor. Bu sayede onun giderek daha düz durması mümkün olacak. Gözleri artık olması gereken yerlerine yerleşti, üstelik kaşları ve kirpikleri ile birlikte. Gözleri artık yanlara doğru hafif hareketler yapabiliyor. Göz kapakları henüz açılmamış olmasına rağmen ışığı biraz algılayabiliyor. Dokunma duyusu giderek hassaslaşıyor. Göbeğinize yavaşça dokunduğunuzda bunu hissediyor ve içeriden o da size dokunuyor dahi olabilir.

17. Hafta: 14. haftada sıktığınız yumruğu açmanın vakti geldi çünkü bebeğiniz şu anda hemen hemen avuç içiniz kadar. Vücut yağları birikmeye başladı. Bu hafta itibariyle artık doğuma hazırlık için egzersizler yapmaya başlayabilirsiniz. Bunun öncesinde size özel bir önerisi ya da uyarısı olup olmadığını anlamak için doktorunuza danışmanızda fayda var. Bu hafta itibariyle bebeğinizin kalp atışları artık beyni tarafından düzenleniyor. Dolayısıyla kendiliğinden kalp atışları geride kaldı ve dakikada yaklaşık 150 defa atıyor.

18. Hafta: Bebeğiniz artık yaklaşık 150 gram ağırlığa ulaştı ve boyu 14 cm. civarında. Karnınızdayken bol bol yaptığı kıvrılma, tekme, yumruk hareketleri üzerinde çalışmaya devam ediyor. Bunların dışında uzmanlık alanına hıçkırma ve esnemeyi de dâhil etmeye başladı. Bu haftanın bir başka özelliği de bebeğinizin artık gerçek anlamda eşsiz hale gelmesi çünkü el ve ayak parmakları, parmak izleriyle tamamlandı.

19. Hafta: Bu haftada bebeğinizin cildi verniks kazeoza adlı beyaz ve yağlı bir maddeyle kaplı. Bu madde onun hassas cildiniz amniyotik sıvıdan koruyor. Eğer bu koruyucu tabaka olmasaydı bebeğiniz doğduğunda buruş buruş olabilirdi. Bu tabaka doğum yaklaştığında kaybolur ancak prematüre bebeklerde kaybolmaya zaman bulamadan bebeğin üzerinde onunla birlikte dünyaya merhaba diyebilir.

20. Hafta: Bu haftaya geldiğinizde bebeğiniz ortalama 17 cm uzunluğunda ve 300 gram ağırlığında oluyor. Eğer bir kız bebek sahibiyseniz artık rahmi tamamen şekillendi ve yumurtalıklarında 7 milyon civarında gelişmemiş yumurta bulunuyor. Doğduğu anda bu yumurta sayısı yaklaşık 2 milyona düşüyor olacak. Eğer bir erkek bebek sahibiyseniz testisleri karnından aşağıya iniyor olacak. Birkaç ay içerisinde testis kılıfına düşecek. Bebeğinizin halâ rahminizin içinde rahat rahat dönebilecek, tekme atacak, kıvrılacak kadar yeri var. Bu hareketlerini henüz hissetmeseniz bile çok yakında fark ediyor olacaksınız.

21. Hafta: Amniyotik sıvının ne yediğinize bağlı olarak her gün farklı olduğunu biliyor muydunuz? İşte bu sebeple bebeğinizin havuç sevmesini istiyorsanız, bol bol havuç yiyebilirsiniz. Çünkü bebeğiniz sıvı ihtiyacını karşılamak, beslenmek ve yutma alıştırması yapmak için amniyotik sıvıyı yutuyor olacak. Böylelikle yediğiniz şeylerin tatlarına alışması için güzel bir fırsat. Bu haftada artık kol ve bacakları doğru oranlarına ulaştı ve tüm vücudundaki kıkırdak dokular kemiklere dönüşmeye başladı. Bu sayede de artık hareketlerini hissetmeye başlayabilirsiniz.

22. Hafta: Bu hafta bebeğiniz oyuncak bir bebek kadar oldu. Boyu yaklaşık 20 cm. Artık göbek bağına tutunmaya hatta onunla oynamaya başladı. Gözkapakları halâ kapalı olmasına rağmen ışığı ve karanlığı ayırt edebiliyor. Üstelik artık dışarıdan gelen sesleri duyabiliyor. Bu kadar da değil, kalp atışlarınızı, damarlarınızda dolaşan kanın hareket sesini, bağırsaklarınızın gurultularını da duyuyor.

23. Hafta: 6. Aya giriş yaptınız. Bu dönemde karnınıza bir pencere açılsa ve rahminizi görebilseniz cildinin biraz sarkık olduğunu fark edebilirdiniz ancak bunun için panik yapmanıza gerek yok. Bunun sebebi tamamen derisinin yağdan daha hızlı gelişmesi ve henüz o derinin içini dolduracak miktarda yağa sahip olmaması. Çok kısa bir süre sonra yağ da deriyi dolduracak miktara ulaşacak. Buna bağlı olarak derisinin altından organları halâ görülebiliyor ancak yağ depoları oluştuğunda bu pek mümkün olmayacak. Sekizinci aya geldiğinizde artık bebeğinizin içi görünmeyecek.

24. Hafta: Bebeğiniz bu haftada yaklaşık 700 gram . Bu hafta itibariyle haftalık kilo alımı yaklaşık 180 grama ulaşacak. Bebeğinizin yüzü hemen hemen tamamen şekillenmiş durumda, kafasında da epeyce saçı var. Saçının olması onun esmer mi yoksa sarışın mı olduğuna dair bir fikir veremeyecek çünkü henüz tüm saçları bembeyaz, bunun sebebi ise tüylerinde hiç pigment olmaması.

25. Hafta: Bu haftada da bebeğiniz hızla büyümeye devam ediyor. Derisinin altında kılcal damarlar oluşuyor ve bu damarların içleri kanla doluyor. Bu haftanın sonuna geldiğinizde bebeğinizin ciğerlerinde kılcal damarlarla kaplı hava kesecikleri de oluşacak ve bebeğiniz bu sayede ilk nefesini almak için hazırlanmaya başlayacak. Ciğerlerinin oluşması elbette bebeğinizin o an itibariyle kesintisiz nefes alabileceği anlamına gelmiyor çünkü ciğerlerin bu performansa ulaşması için bolca gelişmeye ve olgunlaşmaya ihtiyaçları var. Doğumdan sonra ciğerlerinin açılmasına yardımcı olacak sıvının (sürfaktan) üretimine başlandı. Bu hafta itibariyle bebeğinizin şu ana kadar kapalı olan burun delikleri de açılmaya başlayacak. Bunun ardından da bebeğiniz rahatlıkla nefes alıp verme egzersizleri yapmaya başlayacak. Tüm bu güzel gelişmelerin dışında bir de ses telleri çalıştığı için zaman zaman hıçkırmasına neden oluyor.

26. Hafta: Bebeğiniz bu hafta 23. cm’ in üzerinde ve ortalam 1 kilo ağırlığında. Bu haftanın en önemli haberi bebeğinizin gözlerinin açılmaya başlaması. Bu zamana kadar retinanın gelişebilmesi için göz kapaklarının kapalı kalması gerekiyordu ancak artık yavaş yavaş açılabilir. Gözün iris tabakasında yani renkli kısmında halâ fazla pigment yok. Bu haftada gelişen duyma ve görme duyusuyla bebeğiniz fazla ışıklı bir ortamda mesela yüksek gün ışığında ya da yüksek sesli bir yerde fazlaca hareketlenip tepki verebilir.