Makaleler

Varikosel Nedir ve Nasıl Anlaşılır?

Yazar: Hakan Kutluay
Varikosel Nedir ve Nasıl Anlaşılır?

Erkeklerin korkulu rüyası varikosel, kısırlığın en önemli sebeplerinden biridir. Testislerdeki damar genişlemesi hastalığı olan varikoselin tedavisi var.

Varikosel, erkeklerin yüzde 15’inde görülen testis (sperm üreten yumurtalıklar) hastalığıdır. Kısırlık gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Testislerden kalbe giden toplardamarlarda oluşan bir tür “varisleşme”, yani damar genişlemesidir. Hafif varikosel vakalarında tedavi gerekli görülmeyebilirken, ileri düzeyde cerrahi yöntemler uygulanır. İşte varikosel hakkında bilinmesi gerekenler…

Tanımı

Varikosel; “skrotum” adı verilen yumurtalık torbalarında, yumurtalıkların etraflarında oluşan varisli damarlardır. Testislerde kanı boşaltan toplardamarların genişleyerek varisleşmesi durumudur. Erkek vücudunun sol tarafında daha sık görülen bu rahatsızlık, testislerde sıcaklık artışı ve toplardamarda bulunan kanın dolaşımını etkileyerek sperm üretiminde sorunlara sebep olur. Sperm sayısını, hareketliliği, kromozal yapıyı ve üremeyi olumsuz etkiler.

Varikosel Belirtileri ve Tanısı

Varikosel, daha çok 20 ila 30 yaş grubundaki erkeklerde görülür. Genetik yapısına göre ayakta fazla duran erkeklerde ağrı, testislerde çekilme ve görüntü bozukluğuyla kendini gösterebilir. Hafif varikosel vakalarında fazla bir belirti ve rahatsızlık görülmez. İleri düzeyde ise; torbalarda şişkinlik, kasıklara vuran ağrı ve testis boyutlarında azalmalara sebep olur.

Varikosel tanısı için en önemli yöntem fizikî muayenedir. Testislere giden damar ve sinir yapısı elle muayene edilir. Bu muayene sırasında hastanın öksürmesi ve ıkınması ile birlikte karın içi basıncı arttırılır ve genişleyen damar yapıları bu sayede tanımlanabilir. Doppler ultrasonu yardımıyla da varikosel teşhisi yapılabilir. Elle hissedilemeyecek kadar ciddi vakalarda daha kapsamlı muayene gerekir.

Bazı ticari yaklaşımlar sebebiyle kısırlık şikâyetiyle başvuran erkeklere “varikosel” tanısı konulabiliyor. Hatta gerek olmadığı halde gereksiz ameliyatlar yapılabiliyor. Bu sebeple yukarıda da sayılan şikâyetlere sahip olanların mesleki yeterliliğe sahip, dalında uzman, deneyimli doktorlara başvurması önemli. Bilinçsiz ve yetersiz uygulamalar ve müdahaleler varikoseli ortadan kaldırmadığı gibi çeşitli komplikasyonlara da sebep olabilir.

Özetlersek; sperm tahlilinde (spermiogram) anormal bulgular gösteren hastalar; daha önce çocuk sahibi olmuş ancak tekrar çocuk sahibi olamayan hastalar; geçmeyen testis ağrıları yaşayan hastalar potansiyel bir varikosel vakası yaşayabilir.

Tedavisi

Varikosel, tek başına büyük bir sağlık sorunu olarak kabul edilmiyor. Ancak ileri düzeyde kısırlığa sebep olabiliyor. Hafif düzeylerde yaşayanlarda kısırlığa ve ağrıya sebep olmadığı için tedavi gerekmeyebiliyor. Varikosel, genellikle cerrahi müdahalelerle tedavi edilir. Damarların daha net olarak tanınması ve testisi besleyen damarın dikkatli bir şekilde korunması için cerrahi müdahalelerde mikroskop kullanılır.

Tanısı doğru olarak konulan ve ne düzeyde olduğu saptanan ileri düzeyde varikosel vakalarının tedavisi genellikle “mikrocerrahi varikosel” ameliyatı ile yapılır. Bu ameliyatın başarı oranı yüzde 80 civarında. Başarılı geçen ameliyat sonrası varikosel hastası erkeklerin ek bir tedaviye ihtiyaç duymadan çocuk sahibi olabildikleri görülmüştür. Başarılı varikosel ameliyatları sonrası “spermiyogram” değerlerinde yüzde 50 ila 60 oranında düzelme sağlanabiliyor. Ancak spermlerdeki bu düzelmenin gebelik oranlarını ne derece etkilediği konusunda çeşitli iddialar var. Ameliyat sonrası en geç 6 ay içinde sperm analizi sonuçlarındaki düzelmeye rağmen gebelik olmazsa erkeğin spermi alınarak rahim içi aşılama (mikroenjeksiyon) yani tüp bebek uygulamasıyla çiftin çocuk sahibi olmaları sağlanabiliyor.

Başarısız “mikrocerrahi varikosel” ameliyatı sonrası hastalığın tekrar nüksedebildiği iddia edilse de bu iddia yanlış bulunuyor. Ameliyatların yüzde 40’ında olumsuz sonuçlar veya başarısızlık görülebiliyor. Ancak bu durum hastalığın tekrar nüksetmesi ile değil ameliyatın teknik yetersizliği ile bağlantılıdır. Böyle durumlarda “mikrocerrahi düzeltme” ameliyatı yapılabiliyor.

Mikrocerrahi varikosel ameliyatında yaklaşık 2-3 santimetrelik bir kesik ile testis damarlarına ulaşılır ve varikosel tespit edilen damarlar bağlanarak iptal edilir. Bunun dışında “laparoskopik”, “robotik” ve “radyolojik embolizasyon” adlı yöntemler de vardır; ancak istenen sonuçları vermedikleri için genellikle “damar bağlama” olarak bilinen klasik yöntem kullanılmaktadır.

Erkek Kısırlığı ve Varikosel

Varikosel ile erkek kısırlığı arasında doğrudan bağlantı var. Bu sebeple kısırlık tedavisi ve uygulamaları içinde varikosel belirtileri de araştırılır. Çocuk sahibi olamayan erkeklerde öncelikle sperm değerleri kontrol edilir. Spermlerde hafif bir bozukluk tespit edilirse aşılama yöntemi ile gebelik sağlanabilir. Ağır düzeydeki sperm bozukluklarında ise, tüp bebek tedavisi uygulanır. Ağır düzey sperm bozukluğu, “5 milyondan daha az sperm” anlamına geliyor.

Sperm testlerinde sperm tespit edilememişse “sperm üretim sorunu” teşhisi konularak yumurtalıklarından alınan parçalardan elde edilecek spermler ile (mikroTESE) mikroenjeksiyon tedavisi uygulanır. Hiç spermi olmayan (azospermik) erkeklerde varikosel ameliyatı, gebelik açısından vakit kaybı olarak görülür. Spermi olmayan veya sperm değerleri düşük erkeklerin klinik uygulamalar sonucu teşhisi halinde varikosel tedavisi görmesi tavsiye ediliyor. Tedavi süreci, varikoselin sperm değerlerini bozması ile başlıyor. Diğer bir ifadeyle, çocuk sahibi olmak istemeyen bir erkekte varikosel görülse dahi tedavi önerilmeyebilir. Varikosel tedavisi sonrası ise, normal cinsel ilişki ile çocuk sahibi olunabiliyor.

Varikoselin Sebep Olduğu Sorunlar

Varikoselin neden olduğu bazı sorunlar şunlardır;

  • Yumurtalıklarda şişkinlik ve ağrı oluşturur 
  • Sperm yapımı ve hareket bozukluğu ortaya çıkarır 
  • Testis boyutlarında ufalma görülür 
  • Erkeklik hormonu testosteron yapımında aksaklıklar yaşanır 
  • Testislerin doğal ısısını artırarak sperm kalitesini düşürür 
  • Böbrek ve böbrek üstü bezlerinden gelebilecek toksik maddelerin ve serbest radikallerin testiste birikmesine yol açar 
  • Sperm sayısında azalma görülür 
  • Sperm şeklini, hareketini ve kalitesini olumsuz etkiler 
  • Testisten atılması gereken zararlı maddeler bozuk damarlardan atılamaz ve testise geri döner 
  • Testis damarlarındaki kirli kanın testiste birikmesine yol açar 
  • Kronik varikosel, ereksiyon ve cinsel isteksizlik oluşturabilir 

Varikosel Riski Taşıyan Kişiler

Varikoselin sık olarak görüldüğü risk grupları şunlardır;

  • Kilolu veya şişman kişiler 
  • Ağır spor yapan kişiler 
  • Kronik astım ve kronik öksürük nöbetleri yaşayanlar 
  • Kronik kabızlık yaşayanlar 
  • Sürekli ayakta çalışan kimseler (tezgahtarlar, trafik polisleri vs.)
  • Bacaklarında varis görülenler 

Varikosel Hakkında Kısa Bilgiler

  • Kadınlar başta olmak üzere birçok insanın bacaklarda oluşan varislerin testislerdeki benzerine “varikosel” denir. 
  • Kısırlık bulunan erkeklerin yüzde 25 ila 30’unda; sperm değerleri normal olan çocuk sahibi erkeklerin de yüzde 15'inde varikosel görülür.  
  • Varikosel vakalarının yüzde 85’i sol testiste görülür. Bunun sebebi sol testis toplardamarının daha yüksek basınçlı ve daha uzakta olan böbrek toplardamarına dökülmesidir. Başka bir ifadeyle, sol taraftaki toplardamarlar daha uzundur ve kanın döküldüğü ana damara daha dik açıyla bağlandığından kan tam olarak boşalamaz. Yüzde 15 oranına her iki tarafta da görülür. Sadece sağ tarafta görülüyorsa ek tetkike ihtiyaç vardır. 
  • “Skrotum” adı verilen ve testisleri koruyan dış torbalardaki ısı düzeyi, vücut ısısından birkaç derece daha düşüktür. Bunun sebebi, spermlerin sağlıklı bir şekilde üremesi için serin ortam sağlanmasıdır. Torbaların içinde oluşan varikosel, kan göllenmesi oluşturarak ortamın ısısını artırır ve sperm üretimini olumsuz etkiler, kalitesini bozar. 
  • Varikosel operasyonunun gebe kalmayı kolaylaştırdığı iddiası çelişkili bulunuyor. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere, varikosel teşhisi konulsa bile tedavi sürecinin tamamlanmasını beklemeden tüp bebek tedavisi öneriliyor. 
  • Evliliklerin yüzde 15 ila 20’sinde istedikleri zamanda ve sayıda çocuk sahibi olamama sorunu yaşanıyor. 
  • Çiftlerdeki kısırlık sorununun yüzde 20’si erkeğe; yüzde 40’ı hem erkek hem de kadına bağlı faktörlerdir. 
  • Kısırlık sorunu ile doktora başvuranların yüzde 30 ila 40’ında varikosel teşhisi yapılmaktadır. 

İlgili Makaleler

Yorumunuzu Paylaşın