Makaleler

Odysseia Destanı

Yazar: Ali Külek

Homeros'un yazdığı Odysseus'un çektiği çileleri anlatan Odysseia Destanı'nı ayrıntıları ile anlattık.

Odysseia Destanı

Odysseia Destanı, Avrupa hatta tüm Batı medeniyetinin temelini oluşturan Yunan mitolojisinin iki büyük destanından biridir. Homeros’un yazdığı bu iki destan İlyada Destanı ve Odysseia Destanı’dır. İlyada Destanı, Truva Savaşı’nı anlatırken Odysseia Destanı, İthaka Kralı Odysseus’un Truva Savaşı sonrası evine dönmeye çalıştığı on yıllık süreyi anlatır. Bu iki destan birbirlerinin devamı niteliğinde sayılabilir. Ancak İlyada Destanı bir olayı anlatırken Odysseia Destanı bir kişinin yani Odysseus’un hikayesini anlatır. Homeros’un Truva Savaşı’nın bir bölümünü anlattığı İlyada Destanı ve savaşın geri kalan detaylarını öğrenmek için "Truva Savaşı” başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz. Odysseia Destanı’nın anlattığı Odysseus, Yunan mitolojisinde oldukça önemli bir karakterdir. Kendi hikayesini anlatan başlı başına bir destanı olmasına rağmen İlyada Destanı’nın hemen her sayfasında adına rastlamak mümkündür. Bu yazımızda Odysseia Destanı başlığı altında destanda anlatılan hikayeden, Odysseus’un hayatından (Odysseia Destanı sadece Truva Savaşı sonrasında yaşadıklarını anlatır), Odysseia Destanı’nda adı geçen mitolojik tanrılar ve yaratıklardan söz edeceğiz. Yunan mitolojisi ve tanrıları hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için “Yunan Mitolojisi Nedir?” başlıklı yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Odysseia Destanı’nı anlatmaya başlamadan önce destanın başkahramanı Odysseus hakkında bilgi verelim.

Odysseus Kimdir?

İlyada Destanı’nın önemli kahramanlarından ve Odysseia Destanı’nın başkahramanı olan Odysseus, İthaka Şehri’nin kralıdır. İthaka Kralı Laertes’in (bir başka söylentiye göre Sisyphos’un) oğlu olduğu söylenir. Annesi Antikleia’nın Sisyphos ile de bir ilişkisi vardır. Sisyphos’un kurnazlığı ile meşhur olduğu düşünülürse Odysseus’un hilelerini babasından aldığı genlere bağlamak daha mantıklı olacaktır. Spartalı Helen’in kuzeni Penelope ile evlenir ve Telemakhos adında bir oğlu olur. Truva Savaşı, Odysseus’un hileleri ve kurnazlıkları sayesinde kazanılır. Bu hileleri ve kurnazlıkları çoğu kez tanrılar tarafından hoş karşılanmaz ve başına birçok bela açar.

Odysseus’un Evlenmesi ve Tyndareos’a Yardımı

Odysseus, Truva Savaşı’ndan kısa bir süre önce İthaka kralı olur. Başlangıçta evlenmek için tüm Yunanistan’ın talip olduğu Helen’e talip olsa da daha sonra bu işin çok zahmetli olduğunu düşünerek Helen’in babası Tyndareos’tan kardeşinin kızı Penelope’yi ister. Tyndareos, Odysseus’un bu kararsızlığını hoş karşılamadığı için Penelope’yi vermez. Odysseus, Tyndareos’a başındaki sıkıntıdan kurtulmanın bir yolunu bildiğini ancak Penolope ile evlenmesine izin verirse yardım edeceğini söyler. Tyndareos, kızı Helen’in dünyaca ünlü güzelliği yüzünden ona talip olan tüm kral ve güçlü savaşçıların arasında seçim yapmakta zorlanmaktadır. Kimi seçerse seçsin reddedilen taraf, seçilen tarafa savaş açacak ve kargaşaya sebep olacaktır. Bir çözüm yolu bulamadığı içinde talipleri bekletmektedir. Vakti kalmayan Tyndareos, Odysseus’un teklifini kabul eder. Odysseus’un verdiği akıl: Tüm talipler karar açıklanmadan önce Helen ve seçilecek eşinin evliliğini korumaya yemin edecektir. Bu sayede kim seçime karşı çıkarsa çıksın; damatla birlikte tüm diğer talipleri karşısına almak zorunda kalacaktır. Tüm talipler yemin için çağrılır ve Odysseus da dahil olmak üzere herkes Helen ve evliliğini korumaya yemin eder. Helen Akhaların Kralı Agemennon’un kardeşi Sparta Kralı Menelaus’u seçer. Odysseus, bu kurnazca fikir ile edilen yemin yüzünden Helen’in Truva Prensi Paris ile kaçması sonucu kendisi ve tüm Yunanistan krallarını Truva Savaşı’na katılmak zorunda bırakır.

Odysseus’un Hilesini Bozan Palamedes’ten İntikam Alması

Helen’in Truva Prensi Paris ile kaçması üzerine ettiği yemin gereği savaşa çağırılan Odysseus’un savaşa gitmeye hiç niyeti yoktur. Çünkü savaşın kaç yıl süreceği ve sonuçları çok belirsizdir. Savaştan kaçmak isteyen Odysseus, deli numarası yapmaya karar verir. Palamedes ve adamları Odysseus’u almaya geldiğinde Odysseus, boş tarlaya tuz ekmektedir. Tarlayı sürmek için de sabana kendini koşar. Tarlayı sürdüğü sırada Palamedes, Odysseus’un deliliğini test etmek için henüz bebek olan tek oğlu Telemakhos’u sabanının önüne koyar. Oğlunu ezmeyi göze alamayan Odysseus, numara yapmaktan vazgeçer ve savaşa katılmayı kabul etmek zorunda kalır. Hilesini ortaya çıkaran Palamedes’e kin güden Odysseus, intikam planları tasarlamaya başlar. Savaş sırasında bir esire Palamedes’e teşekkür mektubu yazdırır. Ayrıca mektupta tutukluluğunun bitmesi için hediye olarak gönderdiği altınların ulaşıp ulaşmadığını yazdırır. Bir kese altını Palamedes’in çadırına saklayan Odysseus, mektubunda Agemennon’a ulaşmasını sağlar. Agemennon eline geçen mektup üzerine Palamedes’in çadırını aratır. Altınların çadırda bulunması üzerine Palamedes yargılanmadan vatana ihanetten taşlanarak öldürülür.

Odysseus’un Aşil’i İkna Etmesi

Akha kahinleri Truva Savaşı’nın Aşil (Akhilleus)katılırsa kazanılacağını söyler. (Bir söylenceye göre annesi Thetis ile konuşup geleceğini öğrendikten sonra savaşa katılma kararı alır) Ancak Aşil, savaşa katılmak istememektedir. Bunun için bir kralın sarayında kılık değiştirerek kızların arasına karışır. Odysseus, Aşil’i bulabilmek için kızların önüne geçerek bir yana değerli, güzel ipek ve mücevherler; bir yana da silahlar koyar. Bütün kızlar ipek ve mücevherlere giderken Aşil kendini kaptırıp silahları incelemeye başlar. Aşil’in bu hatası hilesini ortaya çıkarır. Hilesi ortaya çıkan Aşil, Odysseus’un ısrarları ile savaşa katılır.

Odysseus’un Truva Atı Planı

Truva Savaşı on yıldır devam etmektedir. Aşil’in Paris tarafından topuğundan vurularak öldürülmesi üzerine ordu içinde sorunlarda artmaya başlar. İki tarafta yorgun ve güçsüzdür. Ancak Truva, kalın duvarları ile hala direnir. Odysseus, savaşı kazanabilmek için duvarları aşmak zorunda olduğunun farkındadır. Bu yüzden kurnazlığını kullanarak Truva Atı planını düşünür. Büyük bir tahtadan at yapılır. Akha ordusunun en iyi askerleri (İçinde Aşil’in oğlu da vardır) yerleştirilerek geriye kalan ordu saklanır. Truvalılar, Akhaların pes ederek geri çekildiğini ve tahta atında tanrılara bir armağan olduğunu düşünerek şehrin içine sokarlar. Tahta atın içine saklanan askerler gece harekete geçerek Truva kapılarını Akha ordusuna açar. Bu plan sayesinde 10 yıldır alınamayan Truva Şehri bir gecede fethedilir.

Odysseia Destanı Hakkında

Odysseia Destanı, Homeros’un yazdığı ikinci destandır. 12100 dizeden oluşan bu destan oldukça geniş bir konu ve karakter kadrosuna sahiptir. Odysseia Destanı’nda esas konu Odysseus olsa da destan Odysseus ile başlamaz. İlk olarak Odysseus’un oğlu Telemakhos’un Truva Savaşı’nın sona ermesine rağmen İthaka’ya dönmeyen babasının izini sürme kararı alması ile başlar. Bu karar da Bilgelik ve Savaş Tanrıçası Athena’nın etkisi vardır. Telemakhos öncelikle seferden dönmüş olan Kahraman Nestor’a babası Odysseus’u sorar. Nestor, Odysseus’un kendisi ile gelmediğini sefer sonrası ortaya çıkan fikir ayrılıkları yüzünden Menalaus ve Agemennon arasında kaldığını söyler. Bunun üzerine Telemakhos, Menelaus ve eşi Helen’in sarayını ziyaret eder. Kendini tanıttıktan sonra babası Odysseus’un durumu hakkında bilgi ister. Menelaus, Odysseus’un önce kendisi ile birlikte yola çıktığını ancak daha sonra geri dönerek abisi Agemennon’un gemilerine katıldığını söyler. Menelaus, Odysseus hakkında en son aldığı haberin Peri Kalypso’nun yanında zoraki tutulduğu olduğunu söyler. İkinci bölümde ise Kalypso’dan kurtulan Odysseus’un Phaiak Kralı Alkinoos’un sarayında, o ana kadar yaşadıklarını anlatması ile başlar.

Odysseia Destanı zaman akışındaki bu atlamalar ve geriye dönüşler ile İlyada Destanından ayrılır. İlyada Destanı’nda düzgün bir ilerleyiş mevcuttur. Odysseia Destanı’nın İlyada Destanı’ndan ayıran başka bir özelliği ise üslup ve anlatımıdır. İki destan arasındaki üslup ayrımı o kadar fazladır ki bazı araştırmacılar bu destanların ikisinin de Homeros’a ait olmadığını öne sürer.

Odysseia Destanı’nın Konusu

Odysseia Destanı, Odysseus’un Truva Savaşı sonrası 20 yıldır ayrı kaldığı İthaka Şehri, karısı Penelope ve oğlu Telemakhos’a kavuşmaya çalıştığı 10 yıllık sürecin yanı sıra İthaka’ya döndükten sonra Odysseus’un öldüğünü düşündükleri için eşi Penelope ile evlenmek isteği evine yerleşen taliplerden kurtulmaya çalışmasını anlatır.

 Odysseia Destanı’nda Odysseus’un Başından Geçenler

Odysseia Destanı’nın zaman atlamaları ve geriye dönüşlerinden önceki başlıklarda söz etmiştik. Biz bu başlık altında Odysseia Destanı’nı anlatırken destanın zaman atlamaları ile aktardığı hikayeleri oluş sırasına koyarak başlıklar halinde anlatacağız.

Kikonların Ülkesinin Yağmalanması

Savaş sonrası çıkan ayrılıklar sonucu Menelaus ile yola çıkan Odysseus daha sonra vazgeçerek Truva’ya döner ve Agemennon’un gemilerine katılır. 12 gemisi ile yola koyulan Odysseus, bir süre sonra çıkan bir fırtına yüzünden Agemennon’un gemilerinden ayrı düşer. 12 gemisi ile yola tek başlarına devam etmek zorunda kalan Odysseus ve adamları yollarına çıkan bir adayı yağmalamaya karar verirler. Kikonların yaşadığı bu ada İsmaros adında küçük bir şehre sahiptir. Kikonlular yaklaşan istilacıları görür ve şehri terk ederek dağlara çıkar. Hiçbir savunma ile karşılaşmayan Odysseus ve adamları tim şehri yağmalar ve yakaladıkları insanları katleder. Sadece Güneş Tanrısı Apollon’un rahibi Maron’un yaşamasına izin verirler. Tanrıların hizmetkarlarına ne kadar önem verdiği herkes tarafından bilinmektedir. Bu yüzden Apollon’un öfkesini üzerlerine çekmek istemezler. Maron, istilacılara çok ağır olması ile ün salmış olan ve sulandırılarak içilmesi gereken İsmaros şarabından hediye eder. Odysseus, yağma sonrası gemilere binme emri verse de adamlarının hepsi karada kalıp kutla yapmak ister. Bütün gece şarap içen askerler. Sahilde uyuya kalır. Yağmacıların uyumasını fırsat bilen Kikonlular sahile inerek yağmacılara saldırır. Saldırıdan son anda kaçabilseler de her gemiden 6 adam olmak üzere 72 adamlarını kaybederler.

Lotus Yiyenlerin Adasına Çıkılması

Odysseus ve adamları mola vermek için çıktıkları Kythera adasında Lotus Yiyenler ile karşılaşırlar. Lotus Yiyenler Odysseus ve adamlarına Lotus adı verilen bir bitki ikram eder. Odysseus öncelikle üç adamının yemesini izin verir. Lotus bitkisini yiyen adamlarının normal davranmadığını fark eden Odysseus, bu bitkiyi yasaklar. Ancak adamları gizlice Lotus bitkisinin tadına bakarlar. Bitkiden yiyen herkes adaya daha da bağlanır ve adadan hiç ayrılmak istemez. Odysseus, adamlarını zor kullanarak gemiye bindirir ve adaya dönmemeleri için hepsini bağlar. Bir süre sonra bütün adamlar eski hallerine döner.

Kykloplar Adasında Polyphemos ile Mücadelesi

Kykloplar tek gözlü devlerdir. Poseidon’un Nymphe’ler ile olan birlikteliğinden doğar. Kykloplar adasına demir atan Odysseus, adamları ile birlikte etrafı keşfetmeye çıkar. Keşif sırasında Kyklop Polyphemos’un koyunlarını sakladığı mağaraya girerler. O sırada mağaraya gelen Polyphemos, mağaranın girişini bir kaya ile kapatır. Odysseus, Zeus’un konukluk haklarını talep eder. Ancak Polyphemos, tanrılardan korkmadığını söyler ve Odysseus’un iki adamını yakalayarak yer ve uykuya dalar. Ertesi gün Odysseus Rahip Maron’dan aldığı İsmaros şarabını Polyphemos’a ikram eder. Su katılmadan içildiğinde çok sert olan bu şarabı Polyphemos çok sever ve Odysseus’a adını sorar. Odysseus, adının “Hiç Kimse” olduğunu söyler. Kyklop şarap karşılığında Odysseus’u en son yiyeceğini söyler. Polyphemos şarabın verdiği etki ile kendinden geçince Odysseus adamlarına büyükçe bir ağaç dalını sivrilterek ateşte kızdırır. Kızgın kazığı Polyphemos’un tek güzüne sokarak onu kör eder. Polyphemos, can acısı ile mağarayı kapatır. Polyphemos’un bağırtılarına çevredeki Kykloplar gelir. Kykloplar, “sana bunu kim yaptı?” diye sorduğunda “Hiç Kimse” cevabını alınca Polyphemos’u tek başına bırakırlar. Polyphemos kapattığı mağarayı tekrar açar Polyphemos, kör olduğu için dışarı çıkan koyunların sırtını okşayarak sadece koyunların çıktığından emin olmak ister. Ancak Odysseus ve adamları koyunların altlarına saklanarak kaçmayı başarır. Kaçtıklarını fark eden Polyphemos sahil’e koşarak gemilerinin ardından taşlar atmaya başlar. Ancak hiçbiri isabet etmez. Odysseus, Kyklop’un arkasından gerçek adını söyler. Polyphemos da babası Poseidon’a Odysseus’un vatanına varamaması için yakarır. Eğer kaderinde vatanına ulaşmak varsa da gemisini, tüm adamlarını kaybetmiş; bitap bir şekilde dönmesini ister. Poseidon oğlunun yalvarması üzerine Odysseus’un yolculuğunu zorlaştırmaya başlar.

Rüzgarlara Hükmeden Kral Aiolos ve Aiolia Adası

Kral Aiolaos, tanrıların verdiği rüzgarları kontrol edebilme gücüne sahip bir insandır. Bu gücü yüzünden kendini tanrı yerine koyan biridir. Odysseus ve adamlarına çok iyi davranır ve adasında uzun bir süre ağırlar. Odysseus’un anlattığı hikayeleri çok seven Kral Aiolos, hediye olarak içine rüzgarları doldurduğu bir torba verir. Yola çıkan gemilerinin rahat yol alması içinde arkalarından rüzgar gönderir. Odysseus, Kral Aiolos’un verdiği torbanın başında hiç uyumadan beklemeye başlar. Bu hareketi gemidekilere torbanın içinde büyük bir hazine olabileceği fikrini düşündürür. Yunan kıyılarına yaklaştıkları sırada Odysseus dayanamayıp uyuduğunda çantayı açarlar. Bir anda serbest kalan rüzgarlar büyük bir fırtınaya sebep olur ve gemi yeniden Aiolia adasına döner. Ancak bu kez Kral Aiolos gelenleri hoş karşılamaz ve Poseidon’un lanetini alan bu adamlardan uzak durmak ister. Odysseus ve adamları fırtınalı denizde altı gün kürek çekmek zorunda kalır.

Yamyam Laestrygon’ların Ülkesi

Zorlu geçen altı günün sonunda Odysseus ve adamlar yarımay şeklindeki bir adaya demir atmak zorunda kalır. Odysseus diğer gemileri adanın iç kısmına gönderirken kendi dış taraftaki kayalıklara demir atar. Kayalıkları tırmandıktan sonra içeriye demirleyen gemileri görür. Ormanın içinden gelen bir dumanı merak ederek ormanın içine girerler. Ormanda irice bir kız ile karşılaşırlar. Kral Antiphates’in kızı olduğunu söyleyen kız Odysseus ve adamlarını babasına götürür. Kral Antiphades bir devdir. Kendine en yakın olan adamı yakalayıp yemeye başlar. Arkadaşlarının başına geleni gören herkes kaçmaya başlar. Ancak diğer yamyam devler peşlerine düşerler. Büyük taş parçaları ile gemilerini parçalarlar. Ancak Odysseus ve 52 adamı kayalıklara demirledikleri gemiye ulaşmayı başarır. Bu tehlikeden de kaçarak yollarına devam eder. Odysseus kaçarken

Büyücü Kirke’nin Adası

Önlerine çıkan yeni adaya temkinli yaklaşan Odysseus, öncelikle bir keşif grubu yollar. Adaya çıkan bu grubu çok güçlü bir büyücü olan Kirke karşılar. Onlar için ziyafet verir. Şaraptan içen herkes uyur. Kirke uyuyanları domuza dönüştürür. Yalnızca bir kişi şaraptan içmez. O da kaçarak Odysseus’a olanları anlatır. Odysseus adaya çıkacakken Tanrı Hermes gelerek Kirke’den uzak durmasını söyler. Ancak Odysseus bu öğüdü dinlemez. Hermes, Odysseus’a bir bitki vererek Kirke’den kurtulmanın yolunu anlatır. Kirke’nin karşısına çıkan Odysseus, Hermes’in verdiği otu yediği için Kirke’nin büyülerinden etkilenmez. Kirke’yi kılıcı ile etkisiz hale getirir. Odysseus’a aşık olan Kirke, onunla birlikte olur. Odysseus, Kirke arkadaşlarını eski haline getirmediği müddetçe istediklerini yerine getirmez. En sonunda boyun eğen Kirke olur. Odysseus, bir yıl boyunca Kirke ile birlikte yaşar ve Kirke’den Telegonus adında bir oğlu olur. Arkadaşları Odysseus’a eve gitmek istediklerini söyleyince o da kabul eder. Kirke her ne kadar istemese de ayrılığı kabul eder. Ancak onlara Hades’in yeraltı dünyasında yaşayan kahinden yolculuk hakkında bilgi almalarını ve yeniden bu adaya dönmelerini tavsiye eder.

Hades: Ölüler Ülkesi’ne Yolculuk

Hades’in dünya üzerinde birkaç girişi vardır. Odysseus ve adamları girişlerden birine geldiklerinde girişin üç başlı köpek Kerberos tarafından tutulduğunu görür. İçeri girmek mümkün olmadığı için girişte kurban keserek ruhları yanlarına çağırırlar. Kahin Teiresia, uzun ve kısa olmak üzere iki yol önerir. Daha fazla zaman kaybetmek istemeyen Odysseus, kısa yolu seçer. Kahin bu yol üzerine tavsiyelerde bulunur. Ölüler diyarından sonra önlerine çıkacak adada bulunan sığırlara dokunmamaları gerektiğini o sığırların Güneş Tanrısı Helios’un sığırları olduğunu söyler. Ayrıca Scylla ve Charybdis’in tuttuğu geçitten nasıl geçeceklerini anlatır. Tavsiyeleri alan Odysseus, ölüler Ülkesi’nde gezinmeye başlar. Burada birçok kişi ile karşılaşır. Oğlunun dönüşünü beklerken üzüntüden ölen annesinden; karısı Penelope için talip olanlardan burada haberi olur. Agemennon’dan nasıl öldüğünü öğrenir. Aşil ve Ajax’ı görür. Aşil durumundan memnun olmadığını anlatır. Ajax ise Odysseus’a kızgındır. (Aşil’in ölümünden sonra Aşil’in zırhını Ajax hak ettiği halde Odysseus almıştır.) Odysseus, burada daha fazla vakit geçirmemesi gerektiğini anlar ve adamları ile birlikte oradan ayrılır. Kirke’nin yanına geri döner. Kirke verdiği sözü tuttuğu için yolları üzerinde bulunan Siren tehlikesinden ve kurtuluş yolundan bahseder.

Sirenler ve Şarkıları

Odysseus, yarı kuş yarı kadın olan Sirenlerin etkileyici şarkılarından korunmak için adamlarının kulaklarını balmumu ile tıkar. Kendisi Sirenlerin etkileyici şarkılarını merak ettiği için kendisini gemi direğine bağlatır. Adamlarına ne kadar yalvarsa da kendisini çözmemelerini tembihler. Gerçektende Sirenlerin şarkısı duyulmaya başlandığında Odysseus gemidekilere yalvarıp yakarır. Ancak kulakları balmumu ile tıkalı adamları onu duymazlar. Hatta o çırpındıkça daha sıkı bağlarlar. Tehlikeyi atlattıktan sonra Odysseus’u çözerler.

Sirenler ve Odysseus

Scylla ve Charybdis’in Tuttuğu Geçit

Denizcilerin iki uçurumun arasından geçmek zorunda oldukları bir yer vardır. Bu uçurumların birini Scylla adında 6 başı 20 ayağı olan bir canavar, diğerini de Charybdis adlı bir canavar tutmaktadır. Odysseus, kahinin tavsiyesine uyarak Scylla’nın olduğu tarafı seçer. Scylla 6 başı ile gemideki altı kişiyi yakalar. Scylla yakaladığı kişileri yemekle meşgulken diğerleri bölgeden uzaklaşır. Odysseus, Scylla’dan 6 kişiyi feda ederek kurtulabileceğini biliyordu. Tehlike atlatıldıktan sonra adamları Odysseus’un olacakları bildiğini düşünmeye başlar ve Odysseus’a kin güderler.

Güneş Tanrısı Helios ve Sığırları

Odysseus ve adamları kahinin haber verdiği gibi Helios’un sığırlarının bulunduğu adaya çıkarlar. Odysseus sığırlara dokunmayı yasaklar. Ancak Odysseus’a kin gütmekte olan adamları onun olmadığı sırada sığırları keserek yemeye başlar. Bu durumu gören Helios’un kızları babalarına hemen haber verir. Helios da Tanrılar Tanrısı Zeus’a çıkarak adalet ister. Eğer suçlular cezalandırılmazsa güneşi yeryüzünden yeraltına indireceğini söyler. Duruma sinirlenen Zeus, Odysseus’un gemisine bir şimşek yollayarak gemiyi parçalara ayırır. Gemideki adamların hepsi boğularak ölür. Odysseus ise akıntılara kapılarak Atlas’ın kızı Peri Kalypso’nun hükmettiği topraklara ayak basar.

Odysseus’un Peri Kalypso’nun Ülkesinde Esir Kalması

Kalypso, Odysseus’a aşık olur. Bu yüzden Odysseus’u bırakmak istemez. Odysseus, Kalypso’nun bütün tekliflerini geri çevirir. Kalypso son olarak eğer kendisi ile evlenirse Odysseus’u ölümsüz yapacağını söyler. Tek şartı kendi ile sonsuza kadar yaşamasıdır. Ancak bu teklifte cevapsız kalır. Kalypso, Odysseus’u elde edemese de gitmesine izin vermez. Odysseus, Kalypso’nun yanında 7 yıl esir kalır. Tanrıça Athena Odysseus’un kurtulabilmesi için Zeus ile görüşür. Zeus, Kalypso’ya Odysseus’u serbest bırakması için emir verir. Zeus’un emrine karşı gelemeyen Kalypso, Odysseus’un gitmesine izin verir. Hatta ona bir sal yapmasında yardım ederek salın içini erzak ile doldurur. Denize açılan Odysseus, Poseidon’un öfkesi ile tekrar yüzleşmek zorunda kalır. Poseidon, salı batırır. Odysseus, tanrıların yardımı ile Phaiakların adasına çıkar.

Kral Alkinoos ve Sarayı

Alkinoos’un kızı Odysseus’u kıyıda uzanmış perişan bir halde bulur. Odysseus’u babasına götürür. Kral Alkinoos, Odysseus’a çok iyi davranır. Odysseus’un başından geçenleri heyecanla dinler. Odysseus’un evine ulaşabilmesi için gereken her şeyi karşılar. Buraya kadar anlatılanlar Odysseus’un kendi anlatımı ile başından geçenlerdir.

İthaka’ya Dönüş ve Talipler ile Mücadele

Odysseus ülkesine ulaştığında başlarda başka bir adaya vardığını düşünür. Ancak yol boyunca ona yardım eden Tanrıça Athena, gerçekleri ona söyler. Odysseus ilk önce kılık değiştirerek sürülerini güden sadık çobanının yanına gider. Sonra da oğlu Telemakhos ile irtibata geçer. Kendi evine dilenci kılığında girerek taliplerin karşısına çıkar. Talipler yeni dilenci ile dalga geçerek eğlenirler. Odysseus, kurnazlığını tekrar kullanarak bütün taliplerden tek seferde kurtulacağı bir plan yapar.

Odysseus’un yokluğunda Penelope’nin etrafını talipler sarar. Penelope evlilik kararını ertelemek için bir yalan uydurur. Evleneceği kişiyi Odysseus’un babası Kral Leartes’in kefenini dikmeyi bitirdikten sonra seçeceğini açıklar. Bu numara ile birlikte her gün ördüğü kefeni gece herkes uyurken yeniden söker. Ancak bu yalanı bir hizmetçinin taliplere her şeyi anlatması ile son bulur. Bu olay Odysseus’a evindeki herkese güvenemeyeceğini gösterir. Tanrıça Athena’nın verdiği fikir ile Penelope, evleneceği kişinin Odysseus’un yayını kirişine takarak dokuz baltanın arasından geçirmesi gerektiği bir yarışma ortaya sunar. Yarışmaya Odysseus da katılır. Hiç kimse yayı kirişine takamaz. Son olarak yayı eline alarak kirişe takan Odysseus, oku taliplerin arasında en güçlü olduğunu düşündüğü kişiye atarak onu öldürür ve kendisinin kim olduğunu açıklar. Neye uğradığını şaşıran diğer talipler kapanan kapılar yüzünden kaçamazlar. Taliplerin yanı sıra ihanet eden hizmetçilerde öldürülür. Bütün olanlardan sonra Penolope hala Odysseus’un gerçek olduğuna inanmaz. Bunun üzerine Odysseus, Yatak odalarındaki yatağın nasıl yapıldığını anlatarak sadece ikisinin bildiği bir sır ile Penelope’yi inandırır. Athena’nın yardımı ile ölen adayların ailelerinden de kurtulan Odysseus, ailesi ile birlikte mutlu ve uzun bir ömür sürer.

Kaynaklar

Mitoloji Sözlüğü, Ceyda Kılınç, İlya Yayınevi, İzmir, 3. Baskı, c.1
Mitoloji Sözlüğü, Ceyda Kılınç, İlya Yayınevi, İzmir, 5. Baskı, c.2
Odysseia, Homeros, Paraf Yayınları, İstanbul, 1. Baskı, 2012

İlgili Makaleler

Yorumunuzu Paylaşın