Makaleler

Necip Fazıl Kısakürek'in Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

Yazar: Ali Külek

Şairler sultanı ve Kaldırımlar şairi olarak anılan büyük üstad Necip Fazıl Kısakürek'in hayatını anlattık.

Necip Fazıl Kısakürek'in Hayatı, Edebi Kişiliği ve Eserleri

Necip Fazıl Kısakürek; şair, yazar ve düşünce adamı. Türk Edebiyatı Vakfı’nın “Sultanüşşuara” Şairler sultanı adını verdiği Necip Fazıl Kısakürek, yazıldığı dönemde çok beğenilen ve büyük ilgi toplayan “Kaldırımlar” şiiri dolayısı ile de Kaldırımlar şairi olarak bilinmektedir. Yine Necip Fazıl Kısakürek’in eserlerinde kullandığı birden fazla takma adı mevcuttur. Necip Fazıl Kısakürek’in sanat alanındaki başarısının yanı sıra düşünce ve görüşleri ile etrafında büyük bir kitle toplanır. Duygu ve düşüncelerini çekinmeden dile getiren Necip Fazıl Kısakürek, düşünceleri ve dönemin siyaset adamları üzerine yazdığı yazıları sebebi ile dönem dönem tutuklanmalar yaşamıştır. Necip Fazıl Kısakürek; yaşam tarzı, eserlerindeki altyapı zenginliği, yaşamış olduğu değişim ile oldukça farklı bir sanat ve düşünce insanıdır. Bu yazımızda Şairler sultanı ve Kaldırımlar şairi olarak bilinen Necip Fazıl Kısakürek’in özel hayatını, sanat hayatını, edebi kişiliğini ve eserlerini ele alacağız.

Necip Fazıl Kısakürek’in Hayatı

Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1905 tarihinde İstanbul Çemberlitaş’ta cinayet mahkemesi reisliğinden emekli olan büyük babası Mehmed Hilmi Efendi’nin konağında doğduğunu “O ve Ben” adlı otobiyografisinde kaleme almıştır. Gerçek adı Ahmed Necip olan Necip Fazıl Kısakürek’in babası Abdülbaki Fazıl Bey, Mekteb-i Hukuk’da tahsil görmüş ve devletin farklı memuriyetliklerinde görev almıştır. Necip Fazıl Kısakürek’in annesinin adı Mediha Hanım’dır. Necip Fazıl Kısakürek, baba tarafından Maraşlı olan Kısakürekoğulları ailesine mensuptur. Kısakürekoğulları, soy bakımında Dulkadiroğullarına dayanır.

Necip Fazıl Kısakürek’e okuma yazmayı büyük babası Mehmed Hilmi Efendi öğretir. Necip Fazıl Kısakürek’in öğrenim hayatı birden fazla okulda kesintili ve dağınık bir biçimde sürer. İlk olarak Gedikpaşa’da Fransız mektebinde tahsil görmeye başlayan Necip Fazıl Kısakürek, tahsilinin devamını Amerikan mektebi, Büyükdere Emin Efendi mahalle mektebi, Büyük Reşid Paşa Numune mektebi, Vaniköy Rehber-i İttihad mekteplerinde sürdürmek zorunda kalır. Son olarak Heybeli Ada Numune mektebinden mezun olan Necip Fazıl Kısakürek, Aynı yıl içinde Heybeliada Bahriye Mektebi’ne kayıt olur. Heybeliada Bahriye Mektebi’nde 5 yıl süren eğitimin sonunda mezun olamadan ayrılan Necip Fazıl Kısakürek, 1921 senesinde İstanbul Darülfünun Felsefe Şubesi’ne kayıt yaptırır. Ancak bu okuldaki öğrenimini de tamamlayamaz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verdiği burs ile Fransa’nın Paris şehrine gider. Burada Sorbon Üniversitesi Felsefe bölümünde tahsiline devam eder. Paris’te de düzgün bir öğrencilik hayatı geçiremeyen Necip Fazıl Kısakürek, kendini sanat, eğlence çevrelerinde bulur ve bohem bir yaşam tarzına ayak uydurur. Derslerindeki başarısızlığı ve devamsızlığı sebebi ile devletten aldığı bursu kesilince Türkiye’ye geri dönmek zorunda kalır.

Necip Fazıl Kısakürek, ülkesine geri döndükten sonra Felemenk Bahr-ı Sefit Bankası’nda işe başlar. Devam eden yıllarda Osmanlı Bankası’nın Ceyhan, İstanbul ve Giresun şubelerinde görev alır. Ardından İş Bankası’nda 9 yıl çalışır. 1939 senesinde dönemim Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından Ankara Devlet Yüksek Konservatuarı’nda öğretim üyesi görevine atanır. Bakanlıktan İstanbul’da bir görev isteyen Necip Fazıl Kısakürek, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde ders vermek için görevlendirilir. Ayrıca Necip Fazıl, Robert Koleji’nde de çeşitli derslerin öğretmenliğini de yapar. Necip Fazıl Kısakürek, felsefe öğrenimi gördüğü öğrencilik yıllarından bu zamana kadar içinde bulunduğu basın çevresini eser vermeye daha elverişli ve kendine daha uygun gördüğü için 1942 senesinde memurluk hayatını sonlandırır ve geçimini yayıncılıktan ve kaleme aldığı yazılarından kazandığı para ile devam ettirme kararı alır. Kendi kurduğu Büyük Doğu dergisinin yazarı ve sahibi olarak devam ettirdiği hayatında Haber ve Son Telgraf gibi günlük gazetelerde de fıkra ve makalelerini yayınlamaya devam eder. Necip Fazıl Kısakürek, yazılarında birçok takma isim kullanır. Bunlar: Neslihan Kısakürek, Hi-Ab-Kö, Ha-A-Ka, Ne Fe-Ka, Bankacı, Adı Değmez, Ozan, Ozanbaşı, Prof. Ş.Ü.,Be-De ve Ahmed Abdülbaki’dir.

Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983 tarihinde Erenköy’de kendi evinde hayata gözlerini kapar. Büyük bir cenaze töreni ile Eyüp Sultan Mezarlığına defnedilir.

Necip Fazıl Kısakürek’in Sanat Hayatı

Yazdığı ilk şiirin on üç, on dört yaşlarında Milli mücadele zamanlarındayken Tercüman gazetesinin edebi ekinde çıktığını söyleyen Necip Fazıl Kısakürek’in kayıtlarda olan ilk şiiri 1923 yılının temmuz ayında Yeni Mecmua’da yayımlanan “Kitabe” başlıklı şiiridir. Necip Fazıl Kısakürek, bu şiiri daha sonra “Örümcek Ağı” adlı şiir kitabına “Bir Mezar Taşı” adlı başlık ile alacaktır. Kitabe şiirinin Yeni Mecmua dergisinde yayımlanmasının ardından 1939 senesine kadar geçen sürede birçok şiir ve hikayesi farklı dergi ve gazetelerde yayımlanmaya devam eder. Necip Fazıl Kısakürek’in şiir ve hikayelerinin yayımlandığı dergiler; Yeni Mecmua, Milli Mecmua, Hayat, Anadolu ve Varlık’tır. Dönemin önde gelen bu dergilerinin yanı sıra Necip Fazıl Kısakürek’in şiir ve hikayeleri Cumhuriyet gazetesinde de kendilerine yer bulur. Özellikle Hayat dergisinde çıkan şiirleri ile Necip Fazıl Kısakürek tüm dikkatleri üzerinde toplar. Bu yıllarda yazdığı şiirleri “Örümcek Ağı” ve “Kaldırımlar” adlı şiir kitaplarının içerisinde yerlerini alacaktır. Şiir ve hikayelerinde yakaladığı bu başarı sebebi ile Necip Fazıl Kısakürek hakkında takdir ve övgü yazıları yazılır. Necip Fazıl Kısakürek’in şiir kitabına adını veren Kaldırımlar başlıklı uzun şiiri Necip Fazıl Kısakürek’in “Kaldırımlar Şairi” olarak tanınmasını ve ün kazanmasını sağlar. 1932 senesinde “Ben ve Ötesi” adlı üçüncü şiir kitabını ve 1933 senesinde de düz yazılarını bir araya getirdiği “Birkaç Hikaye Birkaç Tahlil” adlı kitabını yayımlar. Necip Fazıl Kısakürek’in tiyatro alanında verdiği ilk eser olan Tohum, 1935 senesinde yayımlanır. Necip Fazıl Kısakürek’in tiyatroya olan ilgisi usta tiyatrocu Muhsin Ertuğrul’un etkisi ile olur. Necip Fazıl’ın yazdığı ilk tiyatro eseri Tohum, Muhsin Ertuğrul tarafından sahnelenir.

1934 senesinde Nakşibenbi şeyhi Abdülhakim Arvasi ile tanışması ile Necip Fazıl Kısakürek’in sanat anlayışı ve eserlerinin içeriğinde mistik ve dini bir değişim kendini göstermeye başlar. Ankara’da memur olan Necip Fazıl Kısakürek 1936 senesinde döneminin yüzeysel ve maddeci dergilerine karşı manevi derinliği olan ve sanatsal değer taşıyan Ağaç dergisini çıkarmaya başlar. Haftalık olarak çıkan Ağaç dergisi 7. sayıdan sonra İstanbul’a taşınır. Ağaç dergisi; Abdülhak Şinasi Hisar, Burhan Toprak, Fikret Adil, Ahmet Kutsi Tecer, Mustafa Şekip Tunç, Ahmet Hamdi Tanpınar, Sait Faik Abasıyanık, Sabahattin Ali, Bedri Rahmi Eyüpoğlu ve Muhip Dıranas gibi kaliteli ve değerli sanat adamlarını bir araya getirir. Ağaç dergisi beklenilen ilgiyi görmediğinden ve maddi yetersizlikten dolayı 17. sayıda basım hayatına son vermek zorunda kalır. Necip Fazıl Kısakürek’in Tohum adlı tiyatro oyunu eleştirmenler tarafından beğenilse de izleyicinin ilgisini toplayamaz. Necip Fazıl Kısakürek, Nakşibenbi şeyhi Abdülhalim Arvasi’yi tanımasının mistik ve metafizik bir eseri olan Bir Adam Yaratmak adlı oyunu yazar. Necip Fazıl Kısakürek’in Muhsin Ertuğrul’un başrolü canlandırması ile büyük beğeni toplayan Bir Adam Yaratmak adlı oyundan sonra 1942 senesine kadar yazdığı tiyatroları birçok şehir tiyatrolarında sahne alır. Necip Fazıl Kısakürek, 1943 senesinde Büyük Doğu dergisini çıkarır. 1950 senesinde ise Büyük Doğu Cemiyeti adı altında kurduğu siyasi bir derneğe kuruculuk eder. Başkanı olduğu bu derneğin adı altında ülkenin çeşitli yerlerinde verdiği konferanslar ile büyük kitlelere hitap etme imkanı bulan Necip Fazıl Kısakürek, hem Büyük Doğu dergisinde yazdığı siyasi yazıları hem de siyasi hareketleri sebebi ile farklı hükümetler döneminde takibe alınır ya da mahkum edilir. Necip Fazıl Kısakürek, 1950 senesinden sonra en verimli dönemlerini yaşar. Şiir kitaplarını yeniden düzenler. Ayrıca hikaye, roman, tiyatro, senaryo, hatıra, dini ve tasavvufi eserlerin yanı sıra siyasi ve tarihi incelemeleri de bu dönemimde kaleme alır.

Büyük Doğu Dergisi

Haber ve Son Telgraf gazetelerinde fıkra yazarlığı yapan Necip Fazıl Kısakürek, bu yazılarını Çerçeve adlı bir kitapta toplar. Necip Fazıl Kısakürek, Son Telgraf gazetesinde fıkra yazarlığını sürdürürken yeni bir dergi çıkarmak için kolları sıvar. İlk sayısı 1 Eylül 1943 tarihinde çıkan ve Büyük Doğu adını verdiği bu dergi; siyasi, edebi ve fikri konuları ele alan bir dergi niteliğindedir. Aylık, haftalık ve günlük çıkan Büyük Doğu dergisi farklı boyutlarda uzun yıllar yayım hayatındaki yerini korur. Büyü Doğu dergisi, siyasi yazıları sebebi ile zaman zaman kapatılır veya toplatılır. Bazen de dergi sahibi Necip Fazıl Kısakürek tarafından derginin basımına ara verilir. Devlet tarafından kapatın Büyük Doğu dergisi her seferinde birinci sayı olarak basılarak ülkenin önemli bir yayın ürünü olur. 

Çarpıcı kapak resimleri, manşetleri ile okuyucunun yoğun ilgisini çeken Büyük Doğu dergisi, siyasi, edebi ve fikri konuların yanı sıra dini konular ile ilgili yazılar da içerir. 5 Haziran 1978 tarihinde son sayısını çıkaran Büyük Doğu dergisi, 1 Temmuz 1943 yılındaki ilk sayısından 1978 senesindeki son sayısına kadar toplamda 512 sayı çıkarır. 

Necip Fazıl Kısakürek’in Edebi Kişiliği

Necip Fazıl Kısakürek, edebiyat hayatına hece ölçüsü ile başlar. Diğer hece şairlerinden estetik düşünceleri ve metafizik-psikolojik altyapısı ile ayrı bir yer edinen Necip Fazıl Kısakürek,’in şiirleri o dönemde kararsız bir tutum sergileyen hece şiirine özel bir anlam kazandırır. Necip Fazıl Kısakürek’in ilk şiirlerinde hissedilen dini içerik, tekke-tasavvuf etkisi ve Yunus Emre havası içindedir. Necip Fazıl Kısakürek’in şiirlerinde sürekli görülen acıklı ve dokunaklı atmosfer yazarın olmazsa olmazlarındandır. Necip Fazıl Kısakürek’in şiirleri psikolojik derinliğe ulaşmış değerli ürünlerdir.

Necip Fazıl Kısakürek, hem felsefi hem de edebi akımları şiirlerinin altyapısında mükemmel bir biçimde bir araya getirerek kendine özgü bir şiir anlayışı kazanır. Freud’un bilinçaltı ve libido kuramları, Bergson’un varlık ve zaman kavramlarına yeni bir anlam kattığı sezgicilik, yaşam ve insana dair yeni bir açıklama getiren varoluşçuluk, Ahmet Haşim’in zenginleştirdiği sembolizm ve izlenimci şiir ve Türk aydınının ilgisini çeken Baudeleaire’nin bunalımlı mistik atmosferi Necip Fazıl Kısakürek’in şiirlerinde bir araya geldiğini söyleyebiliriz.

Necip Fazıl Kısakürek’in şiirlerinin çoğunluğunda (Gece Yarısı, Ayak Sesleri, Çan Sesi, Boş Odalar vd.) ağır basan tema korkudur. Korku, Necip Fazıl Kısakürek’in şiirlerinde ana motif durumundadır. Necip Fazıl Kısakürek O ve Ben adlı otobiyografisinde on iki yaşlarında dehşetli bir korku içinde bulunduğunu kaleme alır. Necip Fazıl Kısakürek’in çocukluğundan getirdiği bu duyguların şiirlerinde yer ettiğini söyleyebiliriz. Yazar’ın Kaldırımlar şairi olarak anılmasını sağlayan Kaldırımlar başlıklı şiiri korkunun en net örneklerini okuyucuya sunar.

Necip Fazıl Kısakürek, şiirlerinde eşyaya, maddesel canlılara, dış dünyaya yani maddeye bakış açısı farklıdır. Necip Fazıl’a göre madde göze göründüğü gibi değildir. Madde, insanın iç dünyası ile ilişkilidir. Manevi ve mistik konularda şiirler yazan Necip Fazıl, doğal olarak dini konulara da şiirlerinde yer verir. Dini konulu şiirlerini tekke ve tasavvuf atmosferinde olduğundan yukarıda söz etmiştik. Necip Fazıl Kısakürek’in dini konulu şiirlerindeki Yunus Emre üslubu Nakşibendi şeyhi Abdülhakim Arvasi ile karşılaşmasından sonra belirli bir dini ve mistik anlayış içine girer.

Necip Fazıl Kısakürek Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında şiirde estetiği ısrarla savunan ve düşüncesini düzenli ve planlı bir biçimde poetika haline getiren çok az şairlerden biri konumundadır.

Necip Fazıl Kısakürek Eserleri

Necip Fazı Kısakürek’in bütün eserleri ve yazıları kitap haline getirilmemiştir. Yazılarının bir kısmı Büyük Doğu yayınları adı ile yayımlanmaktadır.

Şiir

  • Örümcek Ağı (1925)
  •  Kaldırımlar (1928)
  • Ben ve Ötesi (1932)
  • 101 Hadis (1951)
  • Sonsuzluk Kervanı (1955)
  • Çile (1962)
  • Şiirlerim (1969)
  • Esselâm -Mukaddes Hayattan Levhalar (1973)
  • Öfke ve Hiciv (1988)

Hikâye ve Romanları

  • Meşum Yakut (1928)
  • Birkaç Hikâye Birkaç Tahlil (1933)
  • Ruh Burkuntularından Hikâyeler (1965)
  • Hikâyelerim (1970)
  • Aynadaki Yalan (1980)
  • Kafa Kâğıdı (1984)

Tiyatro ve Senaryo Romanları

  • Tohum (1935)
  • Bir Adam Yaratmak (1938)
  • Künye (1938)
  • Sabır Taşı (1940)
  • Para (1942)
  • Vatan Şairi Namık Kemal (1944)
  • Nâm-ı Diğer Parmaksız Salih (1949)
  • Reis Bey (1964)
  • Ahşap Konak (1964)
  • Siyah Pelerinli Adam (1964)
  • Ulu Hakan Abdülhamid Han (1969)
  • Yunus Emre (1969)
  • Mukaddes Emanet (1971)
  • Senaryo Romanları (1972)
  • İbrahim Edhem (1978)

Hatıralar

  • Cinnet Mustatili (1955)
  • Büyük Kapı (1965)
  • Yılanlı Kuyudan (1970)
  • Hac’dan Çizgiler, Renkler ve Sesler ve Nur Mahyaları (1973)
  • O ve Ben (1974)
  • Bâbıâli (1975)
  • Dini ve Tasavvufi Eserleri
  • Halkadan Pırıltılar (1948)
  • O ki O Yüzden Varız (1961)
  • İman ve Aksiyon (1964)
  • Hazret-i Ali (1964)
  • Peygamber Halkası (1968)
  • Çöle İnen Nur (1969)
  • Son Devrin Din Mazlumları (1969)
  • Nur Harmanı (1970)
  • Doğru Yolun Sapık Kolları (1978)
  • İman ve İslâm Atlası (1981)
  • Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu (1982)

Deneme, Fıkra ve Siyasi-Tarihi İncelemeleri

  • Abdülhak Hamid ve Dolayısiyle (1937)
  • Çerçeve (1940)
  • Müdafaa (1946)
  • Maskenizi Yırtıyorum (1953)
  • At’a Senfoni (1958)
  • Büyük Doğu’ya Doğru (1959)
  • Türkiye’de Komünizma ve Köy Enstitüleri (1962)
  • Ulu Hakan Abdülhamid Han (1965, 1970)
  • Büyük Mazlumlar (1966)
  • Türkiye’nin Manzarası (1968, 1973)
  • Tanrıkulu’ndan Dinlediklerim (I-II, 1968)
  • Bin Bir Çerçeve (I-V, 1968-1969)
  • Vahîdüddin (1968)
  • İdeolocya Örgüsü (1968)
  • Benim Gözümle Menderes (1970)
  • Tarihimizde Moskof (1973)
  • Rapor (I-XIII, 1976-1980)
  • Yolumuz, Halimiz, Çaremiz (1977)
  • İhtilâl (1977)
  • Yeniçeri (1977)
  • Sahte Kahramanlar (1984)

Kaynaklar

İslam Ansiklopedisi, cilt: 25; sayfa: 485-488, Necip Fazıl Kısakürek – M. Orhan Akay, TDAV
O ve Ben, Necip Fazıl Kısakürek, Büyük Doğu Yayınları, İstanbul, 2013

İlgili Makaleler

Yorumlar
Necip Fazıl Kısakürek 2019-05-22 01:19:09

güzel olmuş ama uzun değil özet gibi olmuş ama 10 numara 4,99 yıldız :)

Yorumunuzu Paylaşın