Makaleler

Çam Ağacının Türleri ve Özellikleri Nelerdir?

Yazar: Hakan Kutluay
Çam Ağacının Türleri ve Özellikleri Nelerdir?

Çamgiller familyasına ait olan çam ağacı, Pinus adıyla bilinir. Kozalaklı bir ağaç çeşididir. 115 çeşit cam ağacı bulunur. Ülkemizde Halep Çamı, Sarıçam, Karaçam, Kızılçam ve Fıstık Çamı olmak üzere 5 çam ağacı türü yetişmektedir. Bunların arasından ülkemizde en çok görülen türü sarıçamdır. Karadeniz bölgesinde yetişir. Yılın tüm aylarında yeşilliğini kaybetmeyen bu ağaçlar genellikle tropik ve dağlık bölgelerde görülür. İğne biçiminde sert ve kalın yaprakları vardır. Bu yapraklar sayesinde kendilerini korurlar. Yapraklar yazın dökülür ancak kışın yaprak dökmezler. Farklı ortamlarda yetişerek ormanları meydana getirirler. Park ve bahçelerde de yetiştirilebilirler. Çam ağaçları ekolojik denge açıdan oldukça önemli olup çevre ve yaşama faydalıdırlar. Ortalama olarak, bir çam ağacı, 40 insanın 1 saatte ürettiği karbondioksiti, 1 saatte oksijene dönüştürebilmektedir.

Tüm çiçekli bitkilerde olduğu gibi çam ağaçları da çiçekleriyle ürerler. Aynı ağaçta hem erkek hem de dişi çiçekler bulunur. Ağaçlar 20-25 yaşına geldiğinde çiçekler oluşur. Erkek çiçekler olgunlaştıklarında keseciklerinde bulunan çiçek tozlarını havaya saçarlar. Her çiçek tozunun iki baloncuğu mevcuttur. Bu sayede tozlar uzunca bir müddet yere düşmeden havada uçarlar. Uzaktan bakıldığında adeta sarı bir bulut gibi görünen bu toz yağmuruna halk arasında kükürt yağmuru denir. Görevini tamamlayan erkek çiçeklerin bulunduğu başaklar kurur ve dökülür.

Çam ağacının kabukları A ve C vitamini açısından oldukça zengindir. Çiğ olarak yenilebilir. Bu ağaçta erkek ve dişi olmak üzere odunsu şeklinde kozalaklar yetişir. Erkek kozalaklar kısa süre dallarda kalırken dişi kozalaklar ise daha uzun süre dallarda kalır. Ayrıca dişi kozalaklar daha iri bir yapıya sahiptir.

Çam ağaçları; kerestecilik, kağıt hamuru yapımı, parfüm ve esans üretimi, ham reçine, terementi ve çam sakızı üretiminde kullanılmaktadır.

Çam Ağacının Türleri Nelerdir?

Halep Çamı: Akdeniz bölgesine özgü bir çam çeşididir. Türkiye’nin yanı sıra Fas, İtalya, İspanya ve İtalya’da yetişir. Genellikle deniz seviyesinden 200 metre yüksekliğe kadar görülebilir. Bu seviye, Güney İspanya’da 1000, Fas’ta ise 1700 metreye kadar yükselir. Boyu 15-20 metreye kadar uzar. Dolayısıyla orta büyüklükte bir ağaç olduğu söylenebilir. Kabukları kalın ve portakal kırmızısı rengindedir. Yaprakları ise sarımsı yeşildir.

Sarıçam: Ülkemizde Batı ve Doğu Karadeniz bölgeleri, Akdeniz, Doğu Anadolu’da Sarıkamış dolaylarında ve Güney Marmara bölgesinde yetişir. Ayrıca Avrupa’nın hemen her yerinde, Kafkaslar, Sibirya ve Kuzey Asya’da genel bir yayılım gösterir. Soğuk iklim şartlarına ve rüzgara hatta fırtınalara karşı dayanıklıdır. Oldukça sağlam olan bu çam türü 40 metreye kadar uzar. Sarıçamın oldukça kuvvetli olan kökleri gövdenin sağlam bir şekilde yere tutunmasını sağlar. Bu ağaç civarındaki tüm besin maddelerini alır, bu nedenle de çevresinde çok fazla bitki yetişmez. Gelişmesi için bol güneşe ihtiyaç duyar. Kumlu ve killi topraklarda kolaylıklar yetiştirilebilir. Kuru topraklarda ve nemi düşük bölgelerde gelişim göstermez. Gövdesinde kırmızı veya kahverengi kabukları bulunur. Bu kabuk sivri bir demir ile oyulduğunda, bir süre sonra içinden hoş kokulu, sarı ve yapışkan bir sıvı damları aşağıya doğru uzar. İşte bu sıvı sarıçamın reçinesidir. Reçine, yarayı kapatmak ve dış etkenlerden korunmak amacıyla salgılanır. Ayrıca, reçinenin kokusu böcekleri ve sinekleri ağaçtan uzaklaştırır. Reçinesi olan ağaçlar çok hızlı bir şekilde tutuşup yanar. Dolayısıyla ideal bir yakacıktır.

Sarıçam ağacı her yıl tepesinden yanlara doğru dallar verir. Görünümü uzaktan bakıldığında piramide benzer. Bir süre sonra alttaki dallar kopar sadece tepedeki dallar kalır. Eğer tepedeki tomurcuk koparsa ağacın büyümesi durur. Keçiler zaman zaman fidanların tepe tomurcuklarını yediklerinden, çam ormanlarına büyük zarar verirler. Işığı çok seven sarıçamın yaprakları iğne biçimindedir. Yeni yapraklar bahar mevsiminde oluşur, 2-3 yıl kalır, mevsimden bağımsız olarak zamanı gelince düşerler.

Karaçam: Uludağ’da sıklıkla görülen bu çam türü, 35-40 metreye kadar uzar. Bol reçinelidir, iğne yaprakları koyu yeşil ve serttir. Genellikle kıyı bölgelerinin yukarı kesimlerinde saf veya karışık ormanlar kurar ve step bölgelerine kadar sokulurlar.

Kızılçam: 25 metreye kadar uzayabilen Kızılçam, Doğu Akdeniz bölgesine özgü bir çam çeşididir. Kuraklığa dayanıklıdır ve farklı toprak koşullarında da yetişebilir. Ülkemizin en çok görülen çam çeşitlerinden biridir. Genç sürgünleri kalın ve kızıl renktedir.

Fıstık Çamı: Denizden 500 metre yüksek kesimlerde yetişir. Akdeniz, Ege, Marmara denizi kıyılarında ve ormanlık bölgelerde sıkça görülür. Ülkemizin yanı sıra İspanya, İtalya ve Girit’te yetişir. Türkiye İspanya’dan sonra en fazla fıstık çamı alanına sahip ülkedir. Yaprakları ve dalları şemsiye şekline benzer ve ağacın tepesinde toplanmıştır. Gençlik döneminde yuvarlak, yaşlılık döneminde ise dağınık bir şemsiye gibi bir görünüme sahiptir. Boyları genellikle 20-25 metreye kadar uzar. Fıstık çamı, havadaki kirliliğe ve yer altı sularındaki tuzlaşmaya karşı oldukça duyarlıdır. Rutubetli ortamları sever. Adından da anlaşılacağı üzere, bu ağaçta çam fıstığı denilen, yağlı ve lezzetli tohumlar bulunur. Bu tohumlar toplanarak satılmaktadır. Ayrıca pilavlara ve dolmalara da konulur.

Sahil Çamı: Sıcak bölgelerde ve denize yakın yüksek yerlerde yetişen sahil çamının rengi sarıya dönüktür. Yoğun olarak Marmara ve Karadeniz bölgelerinde yetişir. Toroslar’da ise 2000 metreden yüksek yerlerde yetişmektedir. Kozalaklarının sapsız ve büyük iğne yapraklarının daha uzun şekilde olması en önemli özellikleridir. Genel anlamda sarıçama benze de, bu özellikleriyle sarıçamdan ayrılır.

Akçam: Dağlık bölgelerde yetişir. Ülkemizde genellikle Doğu ve Kuzeydoğu'da görülür. Dalları düzgün ve düzdür. Bu özelliği ile uzaktan bakılınca adeta bir piramide benzer. İğne yaprakları ise daha kısa ve düzdür.

Laden: Görünüş itibariyle akçama benzese de, daha kısa ve daha eğik dallara sahiptir. Kozalakları pullanmadan yere düşer. Gövdesi ise düzdür. Kozalakları aşağıya doğru sarkar. Boyu 60 metreye kadar ulaşabilmektedir. Kerestesi ve reçenesi çok iyidir.

Köknar: Genel özellikleri itibariyle akçama benzer. Karadeniz kıyılarında, Uludağ’da, Kazdağı’nda sıklıkla görülür. Kozalakları silindir biçimindedir ve dalın üzerinde dik durur. Kağıt yapımında kullanılmaktadır.

Venedik Çamı: En belirgin özelliliği kuvvetli bir çam çeşidi olmasıdır. İri bir yapıya sahiptir. Tatlı yeşil yaprakları bulunur. Kışın yapraklarını dökerler. 2000 metre yüksekliğe kadar olan yerlerde görülür.

Kaliforniya Çamı: Dünyadaki en yüksek ağaçlarından biri olan Kaliforniya çamının boyu 100 metreyi geçmektedir.

Çam Ağacının Faydaları Nelerdir?

  • Romatizma ağrılarına, bronşite ve karaciğer iyi gelir.
  • Kabukları sirke ile karıştırılıp gargara yapılırsa, diş ağrısını hafifletir.
  • Kabukları kaynatılıp bal ile karıştırılsa, balgam sökücü etki yaratır.
  • Özellikle astım hastalarına çam ağaçlarının olduğu bölgelerde bulunması önerilir.
  • Filizleri ve yaprakları kaynatılıp, bal ilave edilerek içilirse vücuttaki kan temizlenir.
  • Kronik öksürüğe iyi gelir.
  • Çam tomurcukları temiz suda kaynatılır ve suyu içilirse, mesane ve böbrek hastalıklarından dolayı oluşan sancı hafifler.
  • Doğumu kolaylaştırdığı söylenir.
  • Yara iyileştirici özelliği vardır.

Çam Ağacı Nerelerde Kullanılır?

  • Yakacak olarak kullanılır.
  • Güzel kokusu ile parfüm esansında kullanılır.
  • Kereste sektöründe önemli bir yere sahiptir.
  • Kağıt hamuru yapımında kullanılır.
  • Reçine ve çam sakızı elde edilir.
  • Kontraplak yapımında kullanılır.

Kozalak Nedir?

Çam ağacının dişi çiçeklerine kozalak adı verilir. Bahar mevsiminde yeni çıkan dalların uçlarında meydana gelir. Kozalağın üstü, adeta bir kiremit gibi üst üste sıralanmış, sert pullarla kaplıdır. Her pul bir meyve yaprağıdır. Meyve yaprağının iki yanı başka bitkilerde olduğu gibi kapanmaz, açıkta kalır. Dolayısıyla çamlar ve benzer bitkiler açık tohumlular sınıfındadır. Havada uçuşan çiçek tozları bu dişi çiçeklere konunca döllenme olur. Dişi kozalağın önceleri sıkışık olan pulları döllenme zamanında aralanır, tozlar aralarına dolar ve burada ertesi yılın baharına kadar kalır. Bahar ayında dişi çiçeği döllendirir. Kozalağın içinde tohumlar oluşur. Bir sonraki yıl, kozalak kendiliğinden açılır, tohumları yere atar. Görevini tamamlayan kozalak kuruyarak düşer. Tohumlar ise rüzgar ile her yana uçuşurlar.

Çam Nasıl Yetiştirilir?

Bahçe ve parklardaki çamlar fidandan yetiştirilir. Bunun için ormanlardaki genç fidanlar dikkatli bir şekilde yerden sökülür. Burada önemli olan nokta, fidanın köklerini zedelememektir. Köke hava aldırmamak için etrafındaki toprakları silkelenmelidir. Bu fidan istenilen her yere dikilebilir.

Çam ağacı tohumlarından da yetiştirilir. Bunun için olgun bir kozalak, baş aşağı şekilde bir toprağa dikilmeli. Bu tohum 3 ya da 4 yıllık olana kadar ılık bir yerde büyütülmeli. Fidan yeterince kuvvetlendiğinde asıl yerine götürülerek dikilebilir.

Her çam ağacını söküp bahçeye dikmek ne yazık ki çoğu zaman iyi sonuç vermez. Uygun gelişme şartları sağlanmazsa fidanlar çürür. Özellikle Doğu Anadolu bölgesinde bazı kişiler önce baltayla ağacın gövdesini yararlar, sonra da tamamen kuruyunca ağacı yakmak üzere keserler. Hatta halk arasında bu işleme boğma denir. Bu uygulama çam ağaçlarını yok eden, dolayısıyla da ormanlara zarar veren bir uygulamadır.

Yılbaşında Çam Ağacı Süsleme Geleneği

Dini törenlerde ağaçların süslenmesi geleneği Hristiyanlık döneminin öncesine uzanmaktadır. Roma İmparatorluğu döneminde de ağaçlar küçük metal parçalarıyla süslenir, mumlar ile aydınlatılırdı. Çam ağacı süsleme geleneğinin tarihinin ise 1531 senesine kadar dayandığı bilinmektedir.

Havva ile Adem’in hikayesinden yola çıkan Almanların ağaçları elmalar ile süslediği söylenmektedir. Bu uygulamanın zamanla gelişmesi ve farklı yerlerde de uygulanması böyle bir geleneğin doğmasına sebep olmuştur. Özel günlerde ağaç süsleme geleneği günümüzde de devam etmektedir. Çam ağacı süsleme geleneği özellikle Avrupa ve Amerika’da yaşayanlar için çok önemlidir.

Yılbaşında çam ağacı süsleme geleneği ülkemizde de son yıllarda oldukça rağbet görmektedir. Yılbaşında alınan hediyeler süslenen çam ağacının altına konmakta ve saat gece yarısına geldiğinde hediyeler açılmaktadır.

İlgili Makaleler

Yorumunuzu Paylaşın