Makaleler

Türklerin İslamiyeti Kabulü

Yazar: Ahmet Polatlı

Türkler tarihleri boyunca pek çok din ve inanış biçimini benimsemiştir. Yalnız bu dinler içerisinde en epey Göktanrı ve İslamiyet yayılmıştır. Bir toplumun sahip olduğu dini;sanatını,geleceğini,giyim kuşamını, ahlak yapısını, zevklerini, dilini ve ortak amaçlarını etkilemektedir. Bu nedenle din değiştirmek hayli zordur. 8 yy. birlikte 12.yy arasında Türk toplumu tarihinin en köklü değişimini yaşamış, bu nedenle tarihçiler Türk tarihinin İslamiyet öncesi ve sonrası bi şekilde iki bölümde incelemişlerdir.

Türk-Arap mücadeleleri Abbasiler döneminde şiddetini kaybetti. Çin ve Abbasi orduları arasında 751 yılında Talas savaşı Karluk Türklerinin Müslümanların yanında mekan almasından dolayı Abbasilerin üstünlüğü birlikte sonuçlandı. Bu savaştan sonraları Türk-Arap ilişkileri müspet yönde gelişti. Bu hadise Orta Asyanın kaderini değiştirirken, Türklerin İslamiyeti kabul etmelerinde de etken oldu. Talas savaşında Çinlilere karşı Arapların yanında mekan alan Karluklar on.yydan itibaren kalabalık gruplar halinde İslamiyeti kabul ettiler.

TÜRKLERİN İSLAMİYETİ KABUL ETME NEDENLERİ

Türkler on.yy başlarından itibaren büyük kitleler halinde Müslüman olmaya başladılar. Bunda Türklerin İslam öncesi inanışları birlikte İslamiyet arasında büyük benzerliklerin bulunması etken olmuştur.

TÜRKLERİ İSLAMİYETE GİRMEYE TEŞVİK EDEN FAKTÖRLER

  1. Türkler diğer dinlere karşı engin bir hoşgörüye sahipti. İslamiyet de bir hoşgörü diniydi. 
  2. Eski Türk dini birlikte İslamiyet arasındaki benzerlik: a-Tek tanrı inancı b-Ahiret inancı c-Hac ve kurban ibadetlerine eşdeğer ibadetlerin varlığı 
  3. Sosyolojik etmenler, aile kavramına verilen ehemmiyet,namus,temizliğe verilen ehemmiyet İslamiyetteki cihat ve gaza anlayışı birlikte Türk-Cihan hakimiyeti düşüncesinin benzerlik göstermesi. 
  4. Ekonomik ve sebepler, eski Türk toplumunda sosyal sınıflar yoktu.İslam dininde de böyle 1 ayrımın yapılmaması,dolayısıyla bütün iki düşüncede de halkın refah ve mutluluğunun gözetilmesi bulunur. 
  5. Siyasi ve askeri tercih; 8.yyda Türk-Çin rekabeti hızla sürek etmekte,üstelik egemenlik yavaş yavaş Çinlilerin Türklerin elindeki Maverünnehiri de alarak egemenliği ele geçirmek istiyordu. Güneyde Arap yarımadasında ortaya çıkan İslam dinide büyük bir hızla yayılarak Çinlilerle rakip olabilecek konuma gelmiştir. 751'de Çinlilerle Araplar arasında meydana gelen Talas savaşında Türkler İslam ordusu yanında Çinlilere karşı savaşmış ve büyük bir zafer elde edilmiştir. Bu olaydan sonraları Türklerle Araplar arasındaki yakınlaşma hızlanıştır. 

TALAS SAVAŞININ ÖNEMİ VE SONUÇLARI

  1. Türk-Arap ilişkileri gelişti. Türklerin İslamiyete girişinde dönüm noktası oldu. 
  2. Çinin Orta Asya üzerindeki emelleri sona erdi. Hücum konumundan savunma konumuna geçtiler. 
  3. Orta Asyanın Çinlileşmesi beklenirken Müslümanlılaşmasına sebep oldu. 
  4. Yeni buluşlar ve teknik gelişmeler Çinlilerden Türklere,Türklerden Araplara mazi ve batıdaki gelişmelere zemin hazırlamıştır. 
  5. Doğu ticaret yollarının denetimi Müslümanlara geçti. 
  6. Karluklar 766'da bağımsız devlet kurdular. 

TÜRKLERİN İSLAMİYETE HİZMETLERİ 

Türklerin İslamiyeti kabul etmeleri dünya tarihinin kritik olaylarından birisidir. Çünkü Türkler İslamiyetin korunup, geniş alanlara yayılmasında İslam kültür ve medeniyetinin gelişmesinde kritik rol üstlendiler. Türkler özellikle Abbasilerden itibaren halifelik orduları içinde mekan aldılar. Bizans sınıfındaki Antep, Urfa, Tarsus gibi şehirlere yerleştirilmeleri birlikte İslam devletini Bizans tehlikesine karşı korudular. Türklerin yerleştirildiği bu hudut şehirlerine avasım adı verilirdi.Türkler için Bağdat yakınlarında askeri bir kent olan Samarra kenti kurulmuştur.Türkler vakit vakit Abbasilere karşı başkaldırı ederek yönetimde bulundukları topraklarda kendi devletlerini kurdular. (Tolunoğuları,İhşitler)Oğuzların İslamiyeti kabul etmelerinden sonraları Büyük Selçuklu devleti kuruldu. Bu devletin kuvvetli bir İslam devleti haline gelmesi birlikte Türkler İslam dünyasının politik liderliğini ele geçirdiler. Müslüman Türk hükümdarlar, Abbasi halifelerini korudular. Tuğrul bey, Abbasi halifesini Şii Büveyhoğulları baskısından kurtardı. Abbasi halifesi bu yardımlarından dolayı Tuğrul beye doğunun ve batının sultanı ünvanını verdi. Bu durum, Türklerin İslam Dünyasında ulaştığı gücü en güzel biçimde açıklamaktadır. 

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

1-TOLUNOĞULLARI(868-903)

Aslen dokuz oğuz Türklerinden olan Tolunoğlu Ahmet mısırda valiyken Abbasilere karşı bağımsızlığını duyuru ederek Tolunoğlulları devletini kurdu(868). Kendisine iyi bir etraf edinen Tolunoğlu Ahmet düzenli bir ordu oluşturmuş ve Mısır ekonomisini geliştirmek için çalışmıştır. Kuzeye doğru seferler yapmış, Suriye, Hatay ve Tarsus'a kadar hakimiyetini genişletmiştir. Mısır'da Türk İslam kültürünün yayılmasını sağlayan Tolunoğulları Abbasiler tarafından yıkılmıştır. O dönemden kalma en kritik yapıt Tol. Ahmet Camii'dir. 

2-İHŞİTLER(935-969)

Tolunoğlu devleri yıkıldıktan sonraları Mısırda kurulan ikinci Türk devletidir. Bu devletin kurucusu olan Muhammed, Abbasilerin Suriye valisi iken 935'de Mısır valiline atandı. Aslen Fengane Türklerinden olan Muhammed'e halife tarafından başarılı hizmetlerinden dolayı İhşid ünvanı verilmiştir. Bundan dolayı kurduğu devlete de ihşidler devleti denildi. Güneye doğru seferler yaparak Suriyenin tamamını ve hicaz bölgesini ele geçirdi. Şii Fatmileri tarafından 969'da yıkıldılar. Mısırın ekonomik bakımdan yükselmesine ve Türk-İslam kültürünün yayılmasına sebep olmuşlardır. Buna ilave olarak bölgede Hristiyanlarla savaşarak İslam devletinin savunuculuğunu da yapmışlardır.

3-KARAHANLILAR(840-1212)

  • Karluk, yağma, çiğil Türkleri tarafından kurulmuştur. İlk Müslüman Türk devletidir. 
  • Kurucusu Bilge Kül Kadir Han'dır. 
  • Başkent Balasagundur. 
  • Korucular Karahan ünvanını kullandığı için devlete Karahanlılar adı verilmiştir.
  • 945'te Satuk Buğra Han İslamiyeti resmi din bir şekilde kabul etmiştir. Kendisi de Abdül Kerim ünvanını almıştır. 
  • Halkın tümü Türk, resmi dili Türkçe'dir.
  • Karahanlılar, Samanoğullarına karşı Gaznelilerle birleşerek mücadele ettiler. 999 yılında Samanoğullarına son verdiler. Maveraünnehri Karahanlılara,Horasan Gaznelilede kaldı. Ceyhun nehri iki ülke arasında hudut oldu. İki ülke arasında Horasan yüzünden genellikle cenkler oldu.yalnız bu savaşlarda Karahanlılar başarısız olmuştur. Yusuf Kadir Hanın ölümünden sonraları ülkede başlayan taht mücadeleleri devletin 1042 yılında Doğu Karahanlılar ve batı Karahanlılar diye ikiye ayrılmasına sebep oldu. 
  • Doğu Karahanlılara 1211de Karahitaylılar son verdiler.Batı Karahanlılar ise Karahitay saldırıları birlikte zayıflamış,1212de Harzemşahlar Devleti tarafından yıkılmıştır. 

4.GAZNELİLER(963-1187)
  • Kaloç Türkleri tarafından kuruldu, kurucusu Alp Tigin'dir. 
  • Alp Tigin Samanoğulları Devletinde yetişmiş bir Türk komutanıdır.
  • Garlulardan Gazneyi alarak 963'te devletini kurdu. Alp Tiginden sonraları Sebuk Tigin hükümdar oldu. Onun döneminde de hudutlar genişletildi. 
  • Gaznelilerin en ünlü hükümdarı Sultan Mahmuttur. En parlak dönemi onun zamanında yaşandı.

Gazneli Mahmutun Hindistana sefer düzenlemesinin başlıca sebebleri;

  • Hindistanın mekan altı ve mekan üstü kaynaklarının zengin olması 
  • Ganimet elde etme
  • Hindistanda İslamiyeti yaymak istemesi. 
Hindistan'a 17 sefer düzenlemiştir. Bu seferler sonunda hudutlar genişletildi. Hindistanın Pencap, Peşover, Multan, Gücarat, Sistan, Delhi ve Ganjın batısı ele geçirildi. Bu seferlerde elde edilen başarılar, Sultan Mahmutun İslam dünyasının kahramanı olmasını sağladı. Hindistandaki zengin altın ve mücevherler Gazneye taşınarak,ülke değerli yapılarla süslendi. Hindistan'dan getirilen filler ise Gazne ordusuna değişik ve üstün bir unsur kazandırdı.

Gazneli Mahmut döneminin kritik olaylarından biri de Gazne-Selçuklular ilişkileri oldu. Bu sırada kuzeyde büyük bir tehlike bir şekilde beliren Selçuklular giderek büyümekte ve Horasana girmeye çalışıyordu. Sultan Mahmut ilk önce Selçukluları yenik etti. Yalnız bu mağlubiyet birlikte onların büyümesi ve genişlemesini önlemeyince Selçuklu Yabgusu Arslanı hile birlikte yakalatarak Hindistan'daki Kolincar kalesine hapsetti.

İlgili Makaleler

Yorumlar
Rawıy Safıy 2024-03-04 05:58:27

Din mübin İslamiyeti İdil ırmaği Bulgaristan'ın da (bu zaman Rusya'ya bağımlı Tataristan'da) hicretten 310.yılında resmen kabul edildi.

RACİ TORAMAN 2017-06-09 16:31:04

BURADA ESAS DİKKATE ALINMASI GEREKEN HUSUS, TÜM İNSANLIĞI KAPSAYAN BİR İDEALİN YANINDA YER ALMAKTIR. TARİHTE HİÇ BİR RADİKAL DEĞİŞİM VE HAREKETLENME YOKTUR Kİ KAN DÖKÜLMEDEN GERÇEKLEŞMİŞ OLSUN... DİĞER TARAFTAN DA NE YAZIK Kİ TARİH, KİMİ ZAMAN ABARTILARAK, KİMİ ZAMAN DA YERİN DİBİNE BATIRILARAK ANLATILMAKTADIR. ÖZELLİKLE TARİHİ OLAYLARIN ANALİZİNİ YAPARKEN BİZLER, SOSYOLOJİK DÜŞÜNÜŞ BİÇİMİNİ BECEREBİLİRSEK, DAHA DOĞRU SONUÇLAR ELDE EDEBİLİRİZ.

MESUT ARKCI 2017-05-28 10:21:48

BU RESMİ TARİHİN TESBİTİ. AMA GERÇEK HİÇ DE İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ DEĞİLDİR.TÜRKLER KILIÇ ZORUYLA MÜSLÜMANLAŞTIRILMIŞLARDIR.ARAPLAR ONBİNLERCE TÜRKÜ DARÜL HARP ADINA KATLETMİŞTİR.BİR NOT DAHA:TARİHÇİLER DÜRÜST OLMALIDIR.

Hüseyin Mancalar 2017-04-06 03:47:03

Bazı eksiklikler ve minik hatalar bulunsa da , İslam bakış açısı ile yazılmış olsa da bir öğrenci için ideal ve yeterli bir kaynaktır.

Kadriye Çakır 2017-01-22 10:59:06

Güzel ama uzunmuş

Yorumunuzu Paylaşın