Makaleler

Romanya’da Toplumsal Sınıflar ve Batılı Müzik

Yazar: FURKAN ARISOY
Romanya’da Toplumsal Sınıflar ve Batılı Müzik

Bir habitus Karmaşası: Romanya’da Müziğin Yaratmış Olduğu  Toplumsal Sınıflar ve Müziğin Batılılaşma Süreci 

A habitus confusion: Social Class formed by music in Romania and Westernalization Process of the music

[1] Furkan Arısoy

Araştırmanın Kapsamı ve Amacı  

Habitus, toplum bilimsel anlamda bakıldığında belli bir kültürel birikimin ya da alışkanlıkların bir toplumda kökten yer edinmesi anlamına gelir. Bu minvalde, habitusu bir anda değiştirmeye kalkmak,değerleri toplumdan sokup atabilmek kolay değildir. Her toplumun habitusu doğal olarak farklıklar gösterir. Habitus, tarihsel sosyolojiye sımsıkı bağlı olduğundan bilimden sanata, edebiyattan tüm kültürel dokunun özelliklerine kadar farklı tabakalaşmaların oluştuğuna şahit oluruz. Romanya, bu bağlamda incelenmeye değer bir örnektir. Buradaki amaç, Romanya’nın tüm kültürel özelliklerini karşılaştırmak ya da onu belli bir kalıba sokmak değildir. Asıl amaç, müziğin, müzik endüstrisinin Romanya’da Hindistan’daki kastlara benzer bir tabakalaşma yarattığı öngörüsüne dayalı olacaktır. Bu tezimi ispat etmeye çalışırken, Romence müziklerden örnek parçalar alınarak makale zenginleştirilecektir. Ayrıca, bir ülkenin müzik habitusunda kullanılan temel melodiler ve farklı dillerin de tabakalaşma ve hatta ülkenin demokratikleşme sürecinde ne gibi katkılar sağlar,bu konu da tartışılacaktır. 

Müzik ve Tarihsel Sosyoloji ilişkisi

Müzik, en genel tanımıyla; duygularımızı, düşüncelerimizi ve olayları anlatmak amacıyla ölçülü ve düzenli seslerin sanat düşünceleri içerisinde ritimli veya  ritimsiz olarak bir araya getirme sanatıdır. (‘’ Türk Müziği Sertifika Eğitim Programı’’, 2013, s. 2) Bu tanımda belirtilen duygular, düşünceler ve olaylar her ülkenin kendi tarihi ve kültürü ile özdeşlemiştir ve dolayısıyla müzikler de tıpkı ulus-devlet sınırlarının çizildiği 1945’li yıllarda çizilmesi gibi belli bir halkın melodik sınırlarını keskin çizgilerle çizmeyi başarabilmiştir. Müzikteki duyguların oluşumu, sosyolojik olarak birçok sebebe dayandırılabilir. Toplumun yasamış olduğu savaşlar, ağır travmalar, vermiş olduğu askeri kayıplar, toplu katliamlar, yasaklamalar, zulüm ve baskılar, ani rejim değişiklikleri bir ülkenin müzik kültürünü doğrudan etkileyen eylemlerdir. Örneğin; kimi toplumlar oldukça melankolik, olumsuz ve içe kapanık müzikler yaparlar. Son on yıldır popüler kültürün etkisiyle bu toplumlar daha modern müziklere ve ‘’nude-art’’ gibi müzik türlerine evrilse de, bu toplumlardaki müzik, halen savaşlardan ve devrimlerden beslenmektedir. Çek ve Rus müzikleri buna örnek olarak gösterilebilir. Daha spesifik olarak, Çek şarkıcı Tereza Kerndlova’nin ‘’ Holka jako ja  (Benim gibi bir kız)’’ şarkısının klibinde arka planda birbiri ardına havalanan savaş uçakları olduğunu görüyoruz. Sanatçının giydiği kıyafet de nitekim bir askeri üniformadır.  Bu klip, bizlere adeta Çekoslovakya’nın yaşamış olduğu savaş deneyimi ve yıllar içinde savaşta ölenler yüzünden nüfusun nasıl on milyonlara çekildiği konusunda bilgi vermektedir.  Yine Sasha Dith’in 2012’de yayınlanan şarkısı‘’ Russian girls’’ de klipte oynayan Rus kızlarının ve rol icabı tahrik ettikleri erkek de dâhil olmak üzere üzerlerinde Rus ordusunun kıyafetlerinin olması bir sürpriz değildir.  Bu iki örnekte de görüldüğü gibi, müzik ve tarihsel sosyoloji iç içe geçmiştir. Kaldı ki, Çek cumhuriyetinde 1989 Velvet devriminden dolayı liberalleşen orduyu bir kenara koyarsak, Rusya’da ordu, halen önemli bir toplumsal sınıftır ve bu sınıf, müzik dünyasını da etkilemiştir. 

Romanya’nın kısa tarihi ve Çingeneler

Romanya, Orta Avrupa'nın güneydoğusunda yer alan bir ülkedir ve Karadeniz’e kıyısı vardır. Avrupa Birliğinin nüfus bakımından en büyük 9. ülkesidir. Frankafon, Latin Birliği,rnAvrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü gibi kuruluşlara üyedir.  Romenlerin adları Latince ‘ Romanus’tan gelir. (Rumence: Roman/Ruman)[2]  Tarihsel sürece baktığımızda, Romenlerin ilk devletinin Trakların kurduğu Daçya Krallığı olduğunu görüyoruz. Devlet, 101-107 yılları arasında Roma İmparatoru Trajan tarafından işgal edilip Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Daha sonra sırasıyla Hunlar, Avarlar, Slavlar ve Gotların saldırısına uğramıştır. 11.yy’da Macar, Peçenek ve Tatar istilalarına hedef olmuştur.  14. yy ‘da ilk kez kendi devletlerini kurmayı başaran Romenler, bu devlete Boğdan Beyliği adını vermiştir. Erdel ise bu sırada halen Macaristan Krallığının bir parçasıdır. 15. ve 16. yy’larda  her iki krallık da Osmanlı hakimiyeti altına girerler.  1821’de Rusya’nın ele geçirdiği Besarabya bölgesinde Moldova Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu ve doğal olarak Rumenler bu toprağı kaybetti. 1881 yılında Romen Krallığı ilan edildi. 2. Dünya savaşı sırasında taraf değiştirerek Nazi Almanya’sı tarafında yer alan ülkede, 1947 yılında Komünizm ilan edildi. 1967 yılında Nicolae Çavuşesku devletin başına geçti. 1989’daki devrimden sonra Çavuşesku rejimi devrildi ve Çavuşesku bir bahane bulunarak kurşuna dizildi. Bati tipi Demokrasi de bu tarihten sonra Romanya ülkesine yerleşmiş oldu.   2004 yılında NATO üyesi ve 2007 yılında da Avrupa Birliği üyesi olan Romanya, Batı’ya ve Batılı devletlere olan bağlılığını fazlasıyla arttırdı. Rusya’nın 1821’de ele geçirdiği Besarabya bölgesinin SSCB’de kalması ve bunun Romen devletinde ve halkında yaratmış olduğu sarsıntı sonucunda Romanya, o tarihten günümüze kültürünü Batı Avrupa, İngiltere ve Amerika gibi Batılı güçlere göre oluşturmaya başladı. Yani, Doğuya karşı Batıyı tercih etmiş oldu. Nitekim Batı demokratik standartları yüksek olan, sanata, müziğe ve özgürlüklere önem veren bir coğrafya iken, Doğu, Oryantalist düşünceye göre, daha kapalı, özgür olmayan, sanata ve düşünceye önem vermeyen bir düşünce olarak kabul edildi. Bu düşünce, toplumun farklı katmanlara bölünmesine yol açtı. Bu katman ya da kastların en önemlisini Çingeneler oluşturmaktadır. Nitekim 1050 yılında Avrupa’ya ve tüm dünyaya Hindistan ve Pakistan’dan Iran ve Anadolu yoluyla yayılmış olan çingeneler, 1241 yılında Romanya’ya gelmiş Hint-Avrupa kökenli göçebelerdir. [3] Çingeneler,Romanya’daki azınlıkların en büyüğüdür. Okuma-yazma ve ekonomik olarak da en dezavantajlı azınlıktır denilebilir. Romanya’da yaşayan Çingeneler, bambaşka bir kültürü, dili, örf ve ananeyi benimsemişlerdir. Nitekim bu azınlığın çoğu kendi anadilleri olan Romancayı konuşmakta, daha hareketli ve oryantal müzikleri benimsemektedirler. Bu da çingeneleri, Romanya’da önemli bir ‘’ sınıf’’ haline getirmektedir. 

Batıya özgü Rumen müziği biçimleri ve Gypsy [4] müzikleri ile bölgesel farklıklar

Bir önceki bolümde de belirttiğim gibi 2000’lerden sonra Rumen müziği, melodisi, tınısı, yapısı, dili ve söyleniş şekliyle İngiliz, Amerikan ve Latin müziklerine daha da çok yaklaşmıştır. Çingeneler ise müzikte eski adetlerini devam ettirmektedirler. Fakat gyspy müzik denildiğinde akla sadece klarnet,rntef, davul ve akordeon gibi müzik enstrümanları gelmemeli. 1990’lara kadar, elektronik müzikle tanışamayan Çingeneler, daha çok Romanya’da yaşadıkları mahallelerde sokak müzikleri yapar ve çeşitli festivallerde kendilerini gösterme şansı bulurlardı. Gelişen müzik endüstrisi, orijinal Romence’nin ağırlık basması ve hatta Romence dışında müzik piyasalarına İngilizce, İspanyolca ve İtalyanca dillerinin de sokulması Gyspy müzik türünü oldukça geride bıraktı. Bu müzik türüne terminolojik olarak ‘’ Manele’’ dendiğini de ifade edeyim. Manele, popüler kültüre 2005’ten sonra girmeye karar verdiğinde müzik piyasalarındaki dengeyi bir anda değiştirdi. İnsanların, hüzünlerini, sevinçlerini ve aşk hissiyatlarını doğrudan ifade ettiği için, Çingene olmayan bir çok Romanyalı tarafından da dikkat çekici bulundu. Manele sanatçıları, tıpkı diğer Rumen Pop yıldızları gibi kendi müzik stüdyolarını kurdular ve profesyonel anlamda müzik yapmaya ve klip çekmeye başladılar. Bu müzik türüne olan talebin günden güne artmasıyla önemli Prodüksiyon şirketleri kuruldu. Hatta öyle ki, bu müzik prodüksiyon şirketleri, Romanya'nın en önemli müzik prodüksiyon şirketi olan ‘’ Cat music’’ ile rekabet etmeye bile başladılar. Manele sanatçıları, şarkı bestelemek, klip çekmek dışında pop, rock ve alternatif müzik yapan sanatçılardan farklı olarak düğünlere, merasimlere giderek burada eğlence amaçlı para karşılığında müzik yapmaktadırlar. Batıya özgü müzik yapan sanatçıların ortak özelliği, birçoğunun şarkılarında İspanyolca, İngilizce ve İtalyanca dillerini kullanmaları.[5] Yine, çıplaklık, aşırı makyaj, senaryosuz çekimler, Show amaçlı çekimler, Trend yaratma amaçlı çekimler, sinema müzikleri çekimleri Batılı Romen müziğine örnektir. Gyspy müzikleri ile Modern Batılı tarzda yapılmış müzikleri yapan sanatçılar arasında bir gerilim olduğundan bahsedilemez. Bu gerilim, bu şarkı türlerinin dinleyicisi olan halkın sınıfları arasındaki çatışmanın ta kendisidir. Manele dinleyicilerinin daha çok alt sınıflardan, eğitimsiz veya bilinçsiz kişilerden oluştuğu inancı, batılı tarzı müzik dinleyen üst sınıfların tepkisini çekmektedirler. Bu bariz sosyokültürel farklardan dolayı Rumen toplumu müzikte‘’ Manele dinleyenler- Manele dinlemeyenler’’ ayırımına maruz kalmıştır.  Bu ayrım, toplumsal bölüşümlere neden olmuştur. Bölgesel ayrımlar da müzik üzerinden bir ayrışmaya maruz kalmıştır. Örneğin; Transilvanya ve özellikle Braşov ili, yüksek kültüre tabi insanlardan oluşmuştur. Şehir merkezlerinde yaşayan insanlar, pop, rock, alternatif, mistik, opera gibi müzik türlerini dinlerken, merkezden Taşra ’ya gidildikçe Manele tarzı müzik ağır basmaktadır. Sırasıyla söylersek; Moldavya bölgesinde Manele, Moldovya halk ve pop müzikleri, Dobruca’da Pop hafif müzik ve popüler müzikler, Bucovina ve Maramureşte Manele, Rus ve Macar müzikleri, Transilvanya’da Metal, Rock, Pop, Halk türküleri ve az da olsa Manele,  Crisana ve Banat’da Sırp, Boşnak müziklerinin yansıra, batılı müzikler ve Manele, Oltenya ve Muntenya’da ağırlık olarak Manele ve halk müzikleri dinlenmektedir. 

Manele müzik türü ve modern Romen pop müziği örnekleri

Peki, Romanya’da bu derece sosyolojik katmanlara etki eden müzik türü olan Manele’nin anlamı ve içeri nedir? Bu bolümde verilen örneklerle konu zenginleştirilmeye çalışılacaktır.   Manele, Roman halk müziği anlamına gelir. Kelimenin tekili ‘’ Manea’’dır.Manele ise Rumence gramere göre çoğulunu ifade eder. Manea kelimesinin anlamı ise halen büyük bir soru işaretidir. Manele müzikler, ya çok hareketli, neşeli ve danslı, ya da çok hüzünlü, dramatik, kederli ve kötümser olabilmektedir. Manele sanatçıları, Romanya’da Modern toplumun getirmiş olduğu, evlilik dışı ilişkilere, tek gecelik aşk ilişkilerine, aşkın ve sevginin yok oluşuna, ağlamayan insan modeline karşı bir başkaldırı olarak bu müziği icra etmenin yanısıra kar amaçlı olarak da bu işi yapmaktadırlar. Nitekim Adrian Minune, Florin Salam, Liviu Guta, Nicolae Guta, Minodora gibi ünlü manele yıldızlarının çok zengin ve varlıklı olmaları buna bir kanıt olarak gösterilebilir.  Manele müzik türünde, aşkın en doğal hali ve yapmacıksız hali işlenirken, modern pop müzikte ise anlamını yitirmiş aşklar ya da materyalist aşk, fiziksel ya da erotik aşklar ön plandadır. Romen pop müziğinde, neredeyse duygusal, içe kapanık, oryantalist tarz müzik bulabilmek imkânsıza yakındır. Bu alanda yapılmış müziklerin çoğu, eğlence, tahrik, vücudun teşhiri, hükûmet protestoları, kadın-erkek ilişkilerine ve yaz tatili aşklarına dayanır. Smiley, Sunrise Inc, Akcent, Alex Velea, Inna, Alexandra Stan, Connect-R, Guess who bu temaları işleyen şarkıcılara örnektir. Bu müzik türünde çeşitli istisnalar da var olabilmektedir. Fakat bu istisnalar, çoğunlukla 70’li ve 80’li yıllardaki müziklere dayanır. Örneğin; Cargo, duygu yüklü rock müzikleriyle ünlenmişken, Holograf, gerçek romantik pop tarzı müzikte kendinsen söz ettirmiştir. 3 Sud Est adlı grup da hem hareketli hem slow romantik pop konusunda önde gelen gruplardan biridir. 

Bir karşılaştırma: Smiley ve Adrian Minune

Bu kısımda, Smiley’nin ünlü şarkılarından biri olan ‘’ Love is for free’’( Bedava aşk )  ile Adrian Minune’nin  ‘’ Te Iubesc’’( Seni seviyorum) adlı şarkısı sözleri bakımından karşılaştıracaktır. İki şarkının da aşk kavramını ele alışı ve bunu dile getirişi oldukça ilginçtir. 

TernIubesc ( Seni Seviyorum): 

Of Cat te iuebesc, rn………………………………… Ah seni ne kadar da seviyorum

Cum n-am uibit pe nimenea……………………….Nasıl sadece birbirimizi sevdik 

Si tot restul vietii……………………………………       Tüm hayatım boyunca da 

Te port in inima mea…………………………………..   Kalbimde yerin var 

Esti raza mea de soare………………………………..Güneş ışığımsın benim

Ce imi incalzeste inima………………………………..İçimi ısıtan..

Esti tot ce am mai scump………………………………Sahip olduğum şeylerinrnen değerlisisin

Si mai frumos din viata mea……………………………Hayatımda başıma gelen en güzel şeysin

Te iubesc, Te iubesc,………………………………….. Seni seviyorum, seni seviyorumrnrn

Fara tine, nu traiesc…………………………………..Sensiz yaşayamam

Si tot restulrnvietii mele…………………………………Ve tüm hayatım boyunca 

Eu doar pe tine te iubesc, din suflet…………………..Tüm kalbimle sadece seni seveceğim. 

Te iubesc………………………………………………….Seni seviyorum. 

Lovernis for free ( Bedava aşk) : I wanna know if you like me , girl ……………………….Beni sevip sevmediğini bilmek isterim,

Give me sugar and honey,………………………………..Bana şeker ve balrnver.

No, we don’t need any money,………………………….Paraya ihtiyacımızrnyok.

We love each other, cause ……………………………  Birbirimize aşığız, çünkü…

Love is for free. ……………………………………….. Aşk bedavadır. So what? İf you’re hot, and I’m not,……Ne olmuş yani sen ateşli bir kızsan ve ben değilsem 

You see that I’m funny guy,……………….Görüyorsun, ben komik bir erkeğim.

Won’t make you cry,so be mine, so be mine……..seni hiç ağlatmayacak olan biri.. o zaman benim ol, sadece benim ol. 

Sonuç yerine 

Romanya’da tarihsel süreç, kültürel habitus bakımından iki eğilim yaratmıştır; birincisi Romantizm akımı yahut Manele, ikincisi ise Realizm- fiziksel ve erotik aşk. Bu noktada, maneleyi hem toplumsal sınıflaşmadaki rolü bakımından hem de insanların doğal aşk, üzüntü, sevgi, sevinç gibi duygularına tercüman olması bakımından ele aldık. Rumen pop müziği ise, yüksek kültürden çıkıp genel kültüre ait bir fenomen haline gelmiştir. Yine de, komünizmden gelen bir ülke olan Romanya’da orta sınıflaşmanın az ya da hemen hemen hiç olmaması, pop, rock ve mistik müzikleri dinleyenlerin ister istemez üst-sınıfa özgü bir davranış olduğunu kanıtlar gibidir. Bu haliyle, Manele türü müzik, alt sınıflara ait bir fenomendir. Batılı düşünce, özellikle Amerika’da zencileri kullanarak Horkheimer’in deyişiyle  ‘’ Kültür Endüstrisi’’ yaratmıştır. Bu kültür endüstrisinin en önemli ayağı olan müzik, hem insanları maddi anlamda sömüren, hem de doğal halde bulunan içkin aşk kavramını somutlaştıran, bedenleştiren ve içindeki ruhu çalan bir görünüme bürünmüştür. Bu anlayış, Batılı müzik değerlerini akıl süzgecinden geçirmeyen Rumen sanatçılarının en büyük ilham kaynağı olmuştur. Böylece, kaba çıplaklık, içi boş sözler, seks gibi daha explicit uygulamalar, tutku, gerçek aşk, özlem, hasret, acı gibi duygulardan daha çok prim yapmaya başlamıştır. Rumen müziğindeki Batılılaşma süreci, ülke vatandaşlarının göç ettiği rotaya dahi etki edebilmiştir. Rumen vatandaşlarının ekonomik krizden dolayı son yıllarda özellikle İngiltere, İtalya, Amerika, İspanya, İrlanda,rnİskoçya ve  Kanada gibi ülkelere göç etmesi boşuna değildir. 

  1. Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü Lisans Öğrencisi
  2. 16. Yy’da Erdel, Moldova ve Eflak’ı gezen İtalyan hümanistleri de içine alan bir grup yazar tarafından işaret edilen bir türevidir.  
  3. Romence’de çingeneler‘’ Ţsigani’’ olarak ifade edilir.
  4. Burada Gyspy kelimesinin kullanmamın sebebi,  Romanya’da özellikle Çingene  sınıfına özgü olan müziğin çoğunlukla bu adla anılmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca, ‘’Romen’’  ve ‘’Roman’’ kelimelerinin yaratmış olduğu dilemmalar da terminoloji ’de sıkıntı yaratmaktadır.
  5. Bu konuda Mandinga’nın  ‘’Zaleilah’’, İnna’nın ‘’Caliente’’ ve Ami’nin ‘’Trumpet Lights’’ adlı şarkılarına bakılabilir. 

İlgili Makaleler

Yorumunuzu Paylaşın