Makaleler

Anasayfa

Hakkımızda

Yardım

Yasal Konular

Milli Mücadele Dönemi (1919-1923) Basın

I. Dünya savaşı esnasında sıkı bir kontrole tabi tutulan basın imkansızlık nedeniyle kapanmak zorunda kaldı. Osmanlı devleti savaşa girdiğinde 73 gazete ve dergi çıkarken, 1915 yılında bu sayı 6 ,1916'da 8, 1917'de 15 olmuştur[1]. Bu seneler arasında basın için dış haber kaynağını Osmanlı telgraf ajansı oluşturuyordu. Cenk boyunca iktidar açıklamaları dışında bir şey yazmak imkân dışı idi. 1917 yılına kadar nihai zafere kadar, harp sloganı hakim olan basın daha sonraları kapsamlı sulh teması vurgulanmaya başlandı.

30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi birlikte asırlar boyunca varlığını sürek ettirmiş olan Osmanlı Devleti I.Dünya Savaşından mağlup bir şekilde ayrılmış ve yıkımın eşiğinde sosyal, kültürel, iktisadi ve düşünsel bir karmaşa içerisine düşmüştür[2]. Mondros Mütarekesinin 7. maddesine[3] dayanarak, galip ülkelerden İngiltere, Fransa ve İtalya Anadolunun kritik merkezlerini işgale başlamıştı. 15 Mayıs 1919'da Yunanlılar İzmir'e asker çıkarmışlardır. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal'in Samsun'a adım atması, Anadolu'da Kurtuluş Hareketinin başlamasının miladı olmuştur. İzmir, İstanbul ve Anadolunun birtakım diğer kritik merkezlerinin işgaliyle kamuoyunda milli bağımsızlık ve direnişin temelleri atılmıştır ama Anadoluda Ulusal Mücadele örgütlerinken, İstanbul Hükümeti ve işgal kuvvetleri destekli gruplardan da manda veya İngiliz himayesi ve işgalin lehinde çatlak sesler de duyulmaktaydı. 1919-1923 yılları arasını içeren Ulusal Mücadele döneminde biri İstanbul'da bulunan Osmanlı Hükümeti biri de Ankaradaki T.B.M.M. Hükümeti olmak üzere iki ayrı hükümet bulunmaktaydı. İstanbul Hükümeti işgal kuvvetleriyle işbirliği yaparken, Ankara Hükümeti olağan gücüyle Milli Bağımsızlık Mücadelesini sürdürmeye çalışmaktaydı[4]. İşte bu durumda, basın da İstanbul ve Anadolu Basını olmak üzere iki gruba ayrılmış durumdaydı. Tabi ki bütün ikisinde de alt gruplar mevcut idi.

Öncelikle, matbaanın Osmanlıya girişinden beri Türk Basınının merkezi olan İstanbul Basını ve savunduğu fikirleri incelemekte yarar bulunur.

A.İSTANBUL BASINI:

Mondros Mütarekesinin 30 Ekim 1918 yılında imzalanmasından sonraları, İstanbul Basını içindeki kamplaşma artmış ülke sorunları yerine şahsi hesaplaşmaların peşinde koşulmuştur. İttihat ve Terakki Fırkasının basın üzerindeki etkinliği azalırken, muhaliflerin ve özellikle özgürlük ve İtilaf Fırkasının sesi yükselmeye başlamıştır. Basının bir kısmı Ocak 1919'da İttihatçılar tutuklanmaya başlayınca bunu alkışlamış, çoğu ise bu duruma karşı bir tavır sergilemişlerdir. Bu ayrılık 15 Mayıs 1919'da İzmir'in işgaliyle daha da ilerlemiştir. Nihayet Mustafa Kemal'in 19 mayıs 1919'da Ulusal Mücadeleyi başlatmasıyla basındaki bu ayrışma bütün bir netlik kazanmış ve birtakım gazete ve dergiler millici bir çizgide ilerlerken çoğu da işbirlikçi ve işgalden yana bir tutum takınmışlardır[5].

5 Şubat 1919 tarihli Osmanlı Hükümeti kararnamesi ve arkasından 16 Mart 1920'de İstanbulu işgal eden hasım kuvvetlerinin baskı ve sansürü yüzünden, Mustafa kemal ve Ulusal Mücadele destekleyen İstanbul gazeteleri cesur ve bilinçli yayın yapamıyorlardı. Gazetelerin pek epey sayfası sansür yüzünden boş çıkmaktaydı. İstanbul basını yalnız 1921 yılında milli Bağımsızlık Savaşı hakkına veri verme olanağı elde etmiştir[6].

1.MİLLİ MÜCADELE YANLISI BASIN:

a)İleri: 1919 yılında Celal Nuri İleri ve kardeşi Suphi İleri tarafından yayınlanmaya başlamıştır. İttihatçıları ve Osmanlı Hükümetini eleştirmiş, ulusal Mücadelenin adeta İstanbuldaki sözcüsü olmuştur. 1924 yılına kadar yayınını sürdürmüştür[7].

b)Vakit: 27 Ekim 1917 tarihinden itibaren Hakkı Tarık Akıl ve Mehmet Asım Akıl tarafından çıkarılan gazetenin başyazarı; Ahmet Emin Yalman idi. Bu gazete epey kuvvetli bir yazar kadrosuna sahip idi. Milli direnişi her gücü birlikte destekleyen, günlük bir şekilde yayınlanan, yüksek tirajlı bir gazete idi[8].

c)Yenigün: 2 Eylül 1918 tarihinde, Yunus Nadi tarafından yayınlanmaya başlamıştır. Ulusal Mücadeleyi desteklediği için 13 Nisan 1920'de Yunus Nadi gazetesini, İngiliz baskısı nedeniyle, kapatmış ve matbaasını Ankaraya taşıyarak Yenigün adlı gazetesiyle 1924 yılına kadar yayınına sürek emiştir[9].

d)Akşam: 9 Mayıs 1918'de Falih Rıfkı Atay ve Necmettin Sadak tarafından kurulmuştur. Ulusal Mücadeleyi desteklemiş ve Ankaraya muhabir Göndermiştir[10].

e)İkdam: 1894-1928 yılları arasında yayınını sürdüren gazete Ahmet Cevdet Oran tarafından çıkarılan gazete çoğunlukla ulusal mücadele yanlısı olmuştur[11].

Kaynak

[1] İzzet Öztoprak ,Türk ve Batı Kamuoyunda ulusal Mücadele s.7
[2] Bülent Varlık, Mütareke ve ulusal Mücadele Basını, Türkiye Ansiklopedisi, C.V. s. 1200.
[3] Bu maddeye göre, İtilaf kuvvetleri, güvenliklerini tehlikede gördükleri bir bölgeyi işgal edebileceklerdi.
[4] Nuri İnuğur, Basın ve Yayın Tarihi, İstanbul, Çağlayan Matbaası, 1982, s. 336.
[5] Varlık, s. 1200.
[6] Yücel Özkaya, ulusal Mücadelede Atatürk ve Basın (1919-1921), Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, (Atatürk Araştırma Merkezi)
[7] İnuğur, s. 337.
[8] Öztoprak, s. xv
[9] Varlık, s. 1202.
[10] İnuğur, s. 338.
[11] Varlık, s. 1202.

İlgili Makaleler