Dışarıdan gelen bir ses kaynağı ya da ses dalgası olmadan, kulağın içinde ya da başta hissedilen kulak uğultusu, sebebi ve kaynağı saptanmadığı, başlangıç evresindeyken müdahale edilmediği takdirde süreklilik gösteren bir rahatsızlıktır.
Her beş yetişkinden birinin yaşadığı kulak uğultusu, genelde pes bir ses olup, hastalar tarafından su sesi, rüzgâr sesi ya da motor sesi olarak da tarif edilebilmektedir. Toplumda bir hayli yaygın olan bir şikâyet olsa da, medikal yardım talep eden hasta sayısı oldukça azdır. Yaşam kalitesini oldukça düşüren bir rahatsızlık olarak kulak uğultusu, başlangıç döneminde derhal bir doktor tarafından incelenmelidir.
Kulak uğultusunun sebebi, dış kulağı, orta ve iç kulağı etkileyen hastalıklar ya da tüm vücuda etki eden, tansiyon, şeker hastalığı, ilaç kullanımı gibi durumlar da olabilir. Uğultuya sebep olan durumlar sayıca fazla olduğundan, sebebin saptanabilmesi için hastanın kulak burun boğaz doktoruna başvurması, nörootolojik muayene, ENG, MRI gibi tetkikleri yaptırması gerekir. Bunlar sonucunda doktor hastanın üzerinde, en basit anlamda konsantrasyon ve gevşeme egzersizlerine başvurabilir. Eğer sebebiyet veren hastalığın tedavisine cevap verecekse ilaç kullanımına yönlendirebilir. Daha ileri vakalarda ise işitme cihazı kullanımı gerekebilir. Bu tedaviler kısa süreli olabileceği gibi uzun süreli de olabilir.
Halk arasında kulak uğultusu ve çınlaması sıklıkla birbirine karıştırılmaktadır. Çınlama, genel olarak işitme ile ilgili olan ve sinirlerde meydana gelen zararlarla birlikte gerçekleşen bir şikâyettir. Tedavilere cevap verdikleri de nadir olarak görülür. Uğultu ise birçok sebepten kaynaklanıyor olabilir, çok çeşitli olan tedavilere cevap vermesi de daha muhtemeldir.
Kulak uğultusuna sebep olabilecek rahatsızlıklar;
- Yüksek ve düşük tansiyon,
- Dolaşım bozuklukları,
- Kireçlenme,
- Enfeksiyon,
- Orta kulakta gerçekleşen sıvı birikmesi,
- Anevrizma,
- Tiroid problemleri,
- Orta kulak eklemlerinin sertleşmesi,
- Kafatası tümörleri.
Kulak Uğultusunun Azalması İçin Yapılabilecekler
- Endüstriyel gürültü, yüksek sesli yangın alarmları, yüksek seslerde dinlenen müzik gibi gürültü kaynaklarından uzak durulmalı,
- Sinir sistemine uyarıcı etkisi bulunan kahve, kola, tütün mamüllerinden uzak durulmalı, tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalı.
- Kan dolaşımını düzene sokmak için her gün, düzenli olarak egzersiz yapılmalı,
- Tansiyona dikkat edilmeli, yüksek ya da düşük tansiyon problemlerinde derhal doktora başvurulmalı,
- Tuz ve tuzlu yiyeceklerin tüketimi mümkün olduğunca en aza indirilmeli,
- Aşırı yorgunluktan, stresten, gereksiz kaygılardan kaçınılmalı, dinlenmeye dikkat edilmedir.