Makaleler

Anasayfa

Hakkımızda

Yardım

Yasal Konular

Barit: Mineral Ailesinden Çok Amaçlı Taş

yazar: Uğur Eskier

Günlük hayatta kullandığımız birçok eşyanın, malzemenin veya aparatın nelerden oluştuğunu araştırsanız karşınıza çok karmaşık bir tablo çıkar. Birçoğunun hammaddesini mineraller oluşturur. Bu mineraller de taşları meydana getirir. İlaç sanayisinden cam sanayisine; elektrik ve elektronik sektöründen seramik sektörüne kadar onlarca endüstri ve sektörün hammaddesini oluşturan bu taşlar, doğadan insanlığın hizmetine sunulan önemli bir madde…

Taşlar sadece sanayide değil alternatif tıp alanında da sıklıkla karşımıza çıkar. Her taşın gizemi vardır ve kullanan insana o gizemli dünyasından bir sır verir. Bazı taşlar doğal hali ile insanlara hizmet ederken, bazıları da işlenerek dikkatleri üzerine çeker.

Teknoloji geliştikçe doğal taşlara olan ilgi ve ihtiyaç her geçen gün artıyor. Bu ihtiyacın önemli bir kısmını karşılayan taşlardan biri olan Barit taşı, ticari olarak pek değeri olmasa da ihtiyaç duyulan sektörlerin başlıca mineralleri arasında yer alıyor.

Barit’in Özellikleri Nelerdir?

Barit taşı; ağırlıklı olarak şeffaf, beyaz, gri, sarı renklerinde bulunuyor. Mavi, yeşil ve kırmızı renklerine de rastlanabiliyor. Düzgün ve çeşitli boyutlardaki ince uzun kristaller şeklindedir. Barit; prizmatik, yaprak ve lif formunda da bulunabiliyor. Çöl gülüne benzeyen Selenit taşına benzerliği olan bazı Baritler karanlık görünümüyle Selenit’ten ayrılır. Gölgeli bir yapısı vardır. Yoğunluğu çok fazladır ve aşındırıcılığı düşüktür. Dirençli bir yapısı olması sebebiyle yüksek basınçlı ortamların parçaları arasında yer alır. Ucuz bir mineraldir, üretimi düşük maliyetlidir. Hidrotermal damarlarda bulunan bir mineraldir. Damar, dolgu, tabakalanmış, kalıntı şekillerinde barit yatakları vardır.

Yüksek parlaklık verdiği için cam sektöründe, beyazlatma ve çözeltiyi inceltme niteliği sebebiyle de boya sektöründe tercih edilir. Baskıyı kontrol etmede sondaj çalışmalarının bir parçası olurken, ısıyı emerek soğutma özelliği de deri ve kumaş sektörünün hammaddesi haline getirir. İnsanlardaki sindirim sistemine faydaları, kas ağrılarını azalttığı ve toksinlerin temizlenmesine yardım olduğu tespitleri sebebiyle ilaç sektöründe de kullanılan Barit’in bağımlılıktan kurtardığı, sosyal fobinin aşılmasında etkin olduğu gibi faydaları da biliniyor.

Barit’in, içeriğindeki Baryum elementi sebebiyle uzun vadede insan vücuduna zararlı olabileceği belirtiliyor. İnsan vücudunda 22 miligram Baryum bulunur. Bu oran arttıkça toksik içeriği sebebiyle zehirleyici olabilir. Dolayısıyla Barit içerikli ilaçların fazla kullanılması yüksek tansiyon, kalp ve mide rahatsızlıkları gibi sorunlara yol açabilir.

Barit, Baryum Sülfat’tan oluşur. Kristal yapısı ortorombik bir mineral olan kimyasal özellikleri şöyledir:

Kimyasal formülü: BaSO4

İçeriği: % 58,84 Baryum, % 13,74 Kükürt

Yoğunluk: < 4,5

Mohs Sertliği: 3

Sertlik: 3 – 3,5

Kırılma İndeksi: 1,63

Özgül Ağırlığı: 4,3 – 5

Nerelerde Kullanılır?

Kimyasal özellikleri sebebiyle ağırlıklı olarak sondaj çamurunda yoğunluk artırıcı olarak katkı maddesi biçiminde kullanılan Barit’in kullanıldığı sektörler bir hayli fazla. Ancak dünyadaki Barit tüketiminin yüzde 90’ını sondaj çalışmalarında yapılıyor. Sondaj işlemlerinin dışında yüzde 7 kimyasal, yüzde 3 de dolgu malzemesi olarak kullanılıyor.

Petrol ve gaz sondajlarında baskıyı kontrol etmek için ve sondaj çukuru duvarlarını sabitlemek için kullanılan Barit, televizyonlardan tuğlalara kadar birçok ürünün üretiminde pay sahibi bir taş. Dolgu endüstrisinin vazgeçilmezi ve kimyasal sektörünün gözdesi olan Barit, cam ve boya endüstrisinde de kullanılır. Yağ emici özelliği de birçok üründe tercih sebebidir. Parlaklığını artırmak için sülfürik asit kullanılır.


Barit taşının genel olarak kullanıldığı alanları şöyle özetleyebiliriz:

Sondaj işlemleri, ilaç ve boya sektörü, yapıştırıcılar, şeker tasfiyesinde, toz kaplamalar, halı ve benzeri ürünlerinin arka kaplamaları, bazı spor malzemeleri, otomotiv boyalarında, kaliteli kâğıtların üretimi, kaydırmaz malzemeler, akustik özelliği olan ürünler, kalıp ayırıcılar, televizyonlar, optik ürünler, çelik sanayi, emayeler, radyasyon önleyici malzemeler, yer döşemeleri, ağır tonajlı araçların tekerlekleri, kauçuk, porselen sektörü, metalurji endüstrisi, petrol sanayisi, köpük gibi bazı dolgu malzemeleri, iz mermileri, havai fişekler, fünyeler, patlayıcılar, röntgen sistemleri, nükleer santraller, hediyelik eşyalar…

Barit’in kullanım alanlarını genişletmek mümkün. Yukarıda saydığımız ürünlerine bağlı olarak bazı yan sanayi ürünlerinde de Barit kullanılır.

Sondaj işlemlerinde oldukça fazla Barit tüketilir. Örneğin; Amerika’da 3 kilometre derinlikteki bir sondaj için ortalama 40 ton Barit tüketilir. Kuzey Denizi’ndeki ortalama 2 kilometrelik bir derinlikte yapılacak gaz sondajı için yaklaşık 300 ton Barit kullanılmaktadır.

Barit’in şeker tasfiyesinde kullanılması bazı eleştirileri de beraberinde getiriyor. Toz şekeri küp şeker kıvamına getirmek için kimyasal katkı maddesi olarak kullanılan Barit, çaya katıldığında çayın üzerinde biriken yağ tabakası olarak ortaya çıkar. Barit’in küp şeker yapımında kullanılmasının bazı sağlık sorunlarına yol açtığı tespitleri sebebiyle bazı ülkelerde kullanımı oldukça sınırlıdır.

Hangi Ülkelerde Ne Kadar Rezerv Vardır?

Barit taşı rezervinin dünya üzerinde 2 milyar ton olduğu tahmin ediliyor. Dünyada en fazla Barit rezervi 150 milyon ton ile Çin’dedir. Çin’i 60 milyon ton ile Amerika Birleşik Devletleri, 32 milyon ton ile Hindistan, 20 milyon ton ile de Türkiye ve Bulgaristan takip ediyor. Bu ülkeler dışında; Kanada, Tayland, Fas, Meksika, Peru, Fransa, Almanya, İngiltere ve İran’da da 15 milyon ton ile 200 bin ton arasında değişen miktarlarda rezerv bulunuyor. Bu ülkeler dışında kalan diğer ülkelerin toplam Barit rezervinin 160 milyon ton olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye’deki rezervin dünyadaki rezerve oranı yüzde 3 civarında… Türkiye’de resmi rakamlara göre 20 milyon ton olan rezerv miktarının 30 milyon ton civarında olduğu öngörülüyor. Bazı kaynaklara göre rezervin 50 milyon ton olduğu belirtiliyor.

Petrol üretimine bağlı olarak üretimi düşen veya artan Barit, Türkiye’de şu illerde üretiliyor: Adana, Konya, Bayburt, Isparta, Sivas, Antalya, Giresun, Trabzon, Kütahya, Muş, Batman, Çanakkale, Kocaeli, Gümüşhane, Diyarbakır, Bitlis, Karaman, Kahramanmaraş, Eskişehir…

Türkiye’deki Barit yatakları sayısının artırılması üretimin de artırılması anlamına gelir. Barit yataklarının tespiti için yetkili mercilerin çalışmalarını artırarak sektördeki pazar payını genişletmesi gerekiyor. Barit üretiminin artırılması ihracata ve doğal olarak ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır.

Barit Taşının Tarihi

Yunanca ‘barys’ yani ‘ağır’ kelimesinden adını alan Barit, geçmişte fiziksel ve ruhsal sorunların çözümünde çok kullanılmış. Aşkın en güzel haliyle yaşanmasında etkili olduğu inancı Barit’e duygusal anlamlar da yüklüyor. İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde 19. Yüzyıl’da çıkarılmaya başlanmış ve ilk olarak boya yapımında kullanılmış. İlk kullanımı olan 1845 yılından bu yana 172 yıldır insanların hizmetinde olan Barit taşı veya minerali, daha sonra sondaj çamurlarında kullanılmaya başlanmış. Barit, Türkiye’de 1964 yılında kullanılmaya başladı.


Teknolojideki gelişmeler her sektörde değişikliklere ve farklılıklara yol açıyor. Hangi minerallerin ne tür etkilere yol açtığı veya hangi üründe ne tür faydalar sağladığı yapılan testler sonucu değişiklik arz ediyor. Doğal taşların insan hayatına her zaman olumlu etkileri olmuş. Fiziksel faydalarının dışında ruhsal ve duygusal katkıları da olan doğal taşların gelecekte birçok alana yayılarak hayatımıza renk katacaklarını tahmin etmek zor değil.

Taşların dünyası okyanus gibi... Taşların bu kadar faydasını saydıktan sonra deyimler sözlüğüne küçük bir katkıda bulunalım: “Her taşın altında on marifet var!”

İlgili Makaleler