Makaleler

Yetki Devri, Yetki Genişliği ve Yerinden Yönetim

Yazar: nazan
Yetki Devri, Yetki Genişliği ve Yerinden Yönetim

Özel ve kamu kuruluşlarının yetki ve sorumlulukları ile bağlantılı bu kavramlar, “yetkiler” ve “yönetim uygulamalarını” kapsar.

“Yetki devri”, “yetki genişliği” ve “yerinden yönetim” kavramları, kamu ve özel kurumların veya teşkilatların yetkilerini ve yönetim uygulamalarını “paylaşmayı” ifade eder. Özel şirketler ve kamu kurumlarının yetki ve sorumlulukları ile bağlantılı kavramlardır. İşlemlerin sağlıklı yürütülebilmesi için yönetici veya merkez teşkilat adına karar verme, kamu hizmetlerinin sorunsuz bir şekilde yürütülmesi gibi amaçlarla uygulanır. Makalemizde her bir kavramı ayrı ayrı ele alacağız.

Yetki Devri Nedir?

Yetki devri; aynı kurum içinde üst kademe yöneticinin bazı koşullarda, bazı yetkilerini kendi iradesiyle alt kademedeki yöneticiye veya yöneticilere devretmesidir. Devredilen yetkiler, yöneticinin iradesine bağlı olarak her an geri alınabilir. Yetki devri, bir yöneticinin astlarına görevler vermesi; serbest anlaşmalara girişmek ve kaynakları kullanmak; görevlerin yerine getirilmesi için ihtiyaç duyulan serbestliğin tanınması şeklinde gerçekleşebilir.

Yetki devrinin ilkeleri şunlardır: Sorumluluk devredilemez; emir-komuta birliğinin bozulmaması için birden fazla kimseye karşı sorumlu olunmamalıdır; yetki ve sorumluluk eşit olmalıdır.

Yetki Devrinin Faydaları

Yetki devrinin yöneticiler, astlar ve örgütler açısından faydaları şunlardır;

  • Yetki devreden yöneticinin verimliliği artar 
  • Yöneticinin zamanını daha esnek kullanmasını sağlar 
  • Yöneticinin üzerindeki standart, rutin ve detaylı işler azalır 
  • Yöneticinin daha önemli işlerle ilgilenmesini sağlar 
  • Yöneticinin karar verme süreci daha verimli hale gelir 
  • Astları ile aralarındaki güven mekanizmasını güçlendirir 
  • Yetki devralan astın karar alma becerisi gelişir 
  • Devraldıkları yetkinin sorumluluğu ile kendilerini geliştirebilirler 
  • Astların kararlara olumsuz tavrı azalır veya ortadan kalkar 
  • Astların motivasyonu güçlenir, aidiyet duygusunu artırır 
  • Astların kendilerini değerli hissetmelerini sağlar, özgüvenleri artar 
  • Astlar, gelecekteki kariyerleri için tecrübe kazanırlar 
  • Daha alt kademedeki personele karşı konumlarını güçlendirirler 
  • İşletmede işlerin daha kısa sürede yürümesi sağlanır 
  • Yetkilerle ilgili tecrübeli personel sayısı artar 
  • Yöneticiler ve astlar arasındaki “yetki” uyumu, diğer personeli olumlu etkiler 

Yetki Devri Süreci

Yetki devri süreci şu aşamalardan oluşur:

  • Yetki Devri İhtiyacının Ortaya Çıkması: Yöneticiler, çeşitli sebeplerle yetkilerini devretmek zorunda kalabilir. İş yoğunluğu, zaman yetersizliği, astların tecrübe kazanmasını istemek ve astlardan daha fazla yararlanmak için yetki devri ihtiyacı doğabilir. Bu durumda devredilecek yetkilerle ilgili amaç, kapsam, süre ve sınırlar belirlenir. 
  • Devredilecek İşlerin ve Yetkilerin Belirlenmesi: Yetki devri ihtiyacının ortaya çıkmasının ardından yöneticiler, kendi yetki alanlarına giren işleri sınıflandırır. Bu sınıflandırma, astlara devredilecek yetki ve görevlerle ilgili çakışma yaşanmaması için önemlidir. 
  • Devredilecek Astın Bulunması: Yöneticiler, yetkilerini devredebileceği belirli niteliklere sahip astı bulmak zorundadır. Devredilen yetkiler, astın kaldırabileceği kapasitede olmalıdır. Astların, devredilen yetkilerin sınırlarını, yöneticinin beklentilerini bilmesine dikkat edilmelidir. Yöneticiler, yetkilerini devredecekleri astları seçerken, astın mevcut iş yükünü dikkate alması gerekir. Ayrıca, hızlı ve kalitesiz iş yapan astlardan ziyade yavaş ve kaliteli iş yapan astlara yetki devretmek daha uygundur. Üstlerin yetkilerini devrettiği astlara cesaret, inanç ve güven vermesi de beklenir. 
  • Devredilen Yetkinin Kullanılması: Yetkilerin devredilmesinin ardından bu işlemden etkilenecek astın altındaki personel, yönetici tarafından bilgilendirilmelidir. Yetkileri devralan astın ihtiyaç olan bilgi ve kaynaklara kolayca ulaşabilmesi sağlanmalıdır. Bu konuda yöneticinin astına güvenmesi ve bu güveni astına hissettirmesi beklenir. Ayrıca, astın, devredilen yetkilerle ilgili denetime açık olduğunu da bilmesi gereklidir. 
  • Denetim Sisteminin Kurulması: Yöneticiler, yetkilerini devrettikten sonra o işle ilgilenmeme hatasına düşebilir. Ancak yöneticilerin periyodik olarak astlara devrettikleri yetkilerin kullanımı ve işlerde aksaklık olup olmadığını denetleyecek bir mekanizma kurması gerekir. Yetki devrinin başarısı, denetim mekanizmasının başarısı ile doğru orantılıdır. Denetim mekanizması; izleme, yönlendirme ve değerlendirme aşamalarından oluşur. Yetki devri sonrası yöneticiler; astların yetkiyi nasıl kullandıklarını takip eder, gerek olursa yönlendirir ve gerekli tavsiyelerde bulunur. 

Yetki Devrini Engelleyen Durumlar

Yetki devri, bazı yöneticilerin çekindiği bir durumdur. Her işi yapma çabası içinde olan yöneticiler, kendi yetkilerine ilişkin plan ve programlar hazırlayıp astlara vermek istemezler. Astlara güvenilmemesi sonucu ortaya çıkan bu durumlar, yöneticinin “öneminin azalacağı” ve “otoritesinin sarsılacağı” endişelerinden kaynaklanır. Bu endişeler, yetki devrini engelleyen en önemli maddelerdir.

Bazı durumlarda astlar da yetki devralmak istemeyebilir. Sorumluluk alarak inceleme ve araştırma yapmak istememesi, her konuyu amirlerine danışma alışkanlıkları, iş yükünün fazla olması, yetkilerle ilgili gerekli bilgi ve tecrübesinin olmaması, hata yapma ve tenkit edilme endişesi, kendine güvenmeme gibi durumlar, astların yetki devralmak istememesinin en önemli sebepleri arasındadır.

Yetki Genişliği Nedir?

Yetki genişliği; merkezdeki kuruluşların belli işlevleri yerine getirmelerine yetecek bir veya birden fazla yetkiyi, kendi adlarına kullanılmak üzere merkezden uzakta veya taşrada bulunan bir örgüte devretmesidir. Merkezi kuruluşların kimi etkinliklerini, taşrada kurdukları örgütler eliyle yürütmeleri, yetki genişliğine dayanan bir uygulamadır. Yetki genişliğinin temelinde, merkezden yönetim sonucunda doğan bazı sakıncaları gidermek amacıyla merkezi yönetimin denetimi altındaki bazı birimlere bazı yetkilerin devredilmesi yer alır. Başka bir tanıma göre de, yetki genişliği, merkezde toplanmış yetkilerin bir bölümünün, merkezin denetimindeki bir teşkilattaki bazı yöneticilere aktarılması uygulamasıdır.

Yetki genişliği ile ilgili temel ilkeler şunlardır;

  • Yetki genişliği; merkez teşkilatına ait olan kamu gücünden kaynaklanan karar alma ve uygulama gibi yetkilerin bir yerin veya bir hizmetin başında bulunan personele devredilmesidir. 
  • Yetki genişliği, taşra teşkilatındaki görevliye veya personele, işlerin aksamaması için “merkez adına karar verme” yetkisini devretmektir. 
  • Kamu kurumlarında yetki genişliği ilkesi, bir ildeki valiye tanınan bir yetkidir. 
  • Taşra teşkilatları, yetki genişliği çerçevesinde, merkez teşkilatın talimat ve emirlerini yerine getirmek ve taşrada merkezin görevlerini uygulamakla yükümlüdür. 
  • Taşra teşkilatı, yetki genişliği ilkesi gereği merkez teşkilatın hiyerarşik denetimindedir. Emir-komuta zinciri devam etmektedir. 
  • Yetki genişliği gücü veya yetkisi verilen kimseler, merkezin hiyerarşisine tabidir, merkez örgüt içinde sayılır. 
  • Yetki genişliği verilen makam veya kişi, devlet tüzel kişiliğini kullanır. 

Yerinden Yönetim Nedir?

Yerinden yönetim; politik ve yönetsel yetkilerin bir bölümünün merkezi yönetimin dışında bulunan otoritelere aktarılmasıdır. Yerinden yönetimin temel ilkeleri şunlardır;

  • Bazı idari hizmetler, devlet merkezinden veya tek elden değil, merkezi idare hiyerarşisine dahil olmayan kamu tüzel kişileri tarafından yürütülmesi uygulamasıdır. 
  • Yerinden yönetim kuruluşları, özerktir; kendilerine ait ayrı bir tüzel kişiliği vardır. 
  • Yerinden yönetimde "irade" merkezdedir. Merkeze bağlı birimlerin görev ve yetkileri sınırlıdır. Birimler, üstlendikleri yetki ve görevler bakımından merkeze karşı sorumludur.

Yerinden yönetim kuruluşları ikiye ayrılır:

  • Yerel idareler: İl özel idaresi, belediye ve köy idarelerinden oluşur. Belli bir yörede oturanların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tanınmış bir özerkliktir. Yerel yöneticiler, o yörenin seçmenleri tarafından belirlenir. İl özel idaresinin başı, il valisidir. Belediye idaresi, seçimle gelen belediye başkanı tarafından yönetilir. Taşradaki yerinden yönetim kamu tüzel kişiliklerinin ayrı malvarlıkları ve bütçeleri vardır. Kişi topluluklarıdır. 
  • Hizmet kuruluşları: Uzmanlık ve teknik bilgi gerektiren hizmetleri yerine getiren merkez teşkilatından ayrı kamu tüzel kişilikleridir. “Hizmet yerinden yönetim” kuruluşlarının idarecileri veya karar organları, seçimle değil, atanmayla belirlenir. Ayrı malvarlıkları ve bütçeleri vardır. Mal topluluklarıdır. 

Yerinden yönetimin “siyasal” ve “yönetsel” olmak üzere iki temel biçimi vardır.

  • Siyasal Yerinden Yönetim: Politik gücün merkezi yönetim ile yerel yönetim birimleri arasında bölüşülmesini ifade eder. Bu sistemde politik otorite bir merkezde toplanmamış, çeşitli birimler arasında yaygınlaştırılmıştır. Yerinden yönetim, örgütsel olarak “çok merkezliliği” ifade eden federalizmi doğurmuştur. Federalizm, bir ülkedeki çeşitli politik, kültürel ve ekonomik sorunlara çözüm arayışının bir sonucudur. 
  • Yönetsel Yerinden Yönetim: Yerel nitelikteki kamu hizmetleri ve ekonomik, ticari, kültürel ve teknik bazı işlevlerin merkezi yönetimin hiyerarşik yapısı dışında bulunan kamu tüzel kişiliklerince yürütülmesi olarak ifade edilebilir. Bu kamu tüzel kişilikleri belirli bir coğrafi bölgede yaşayan halkı veya eğitim, kültür ve sanayi gibi bazı hizmetleri temsil ederler. Dolayısıyla yönetsel yerinden yönetim, 'idari' ve coğrafi’ olmak üzere ikiye ayrılır. 

A. İdari Yerinden Yönetim; yerel nitelikteki kamu hizmetlerinin ve kültürel, ticari ve iktisadi bazı teknik konuların merkezi idarenin dışındaki kamu tüzel kişiliklerince yürütülmesidir. Bu kurumlara anayasa çerçevesinde özerk bir statü tanınmıştır. Bütün ülkelerde uygulanan bir yönetim şeklidir. Merkeziyetçiliğin sorunlarını ortadan kaldırmak ve halkın yönetime katılmasını sağlamak amacıyla uygulanır. Yerel ihtiyaçlar ve hizmetler arasında eşitlik sağlar ve kamu hizmetlerindeki verimi artırır.

B. Coğrafi Yerinden Yönetim: İdari bazı görevlerin yürütülmesi yetkisinin, bölge, il, belediye ve köy gibi belirli bir coğrafi alanla sınırlı bölgelere verilmesi uygulamasıdır. Coğrafi bölgenin yöneticileri veya karar organları, seçmenlerin iradesiyle belirlenir. Bu yönetim uygulaması; bir il, ilçe, köy veya mahalle halkının ihtiyaçlarını kendi organları vasıtasıyla karşılar. Yerel yönetimler, bu ilkenin bir sonucudur.

Bunları Biliyor musunuz?

  • Yapılan araştırmalara göre, özellikle orta yaşlı yöneticiler yetkilerini astlarına devretmek istemiyor. 
  • Yetki devri ile imza devri farklıdır. İmza devrinde yöneticinin yetkileri değil, sadece imza yetkisi bir şahsa devredilir. 
  • Yetki genişliğinin diğer adı “tevsii mezuniyet”tir. Fransızca “déconcentration” sözcüğünün karşılığıdır. 
  • Türkiye’de, Anayasa’ya göre illerin idaresi "yetki genişliği" esasına göre yapılır. Bu esastan sorumlu makamlar, valiler veya kaymakamlardır. 
  • Anayasa, illerin yönetiminde "görevler ayrılığı" esasını benimsemez. Taşrada yönetim sistemi, İl Özel İdaresi değil, il genel yönetimi üzerine yürütülür. 
  • Yerinden yönetim veya “ademi merkeziyet” kavramı Fransızca “decentralisation” sözcüğünün karşılığıdır. “Ademi merkeziyet” kök anlamı olarak "merkez yokluğu" anlamındadır. Ancak bu kavramın tersine “yerinden yönetim, "bir merkezden yönetilme" uygulamasıdır. 
  • Yerinden yöntem, üniterlik ilkesine dayanır; birçok özerk ya da yarı-özerk birimin bir merkezden yönetilmesi usulüdür. 
  • Yerinden yönetim, 20. yüzyılın başlarından bu yana üniterlik veya merkeziyetçilik ilkesine bağlıdır. 
  • Yerinden yönetim, 1950‘li yıllardan itibaren tekelci şirketlerin örgütlenme sorunlarına çözüm bulmak amacıyla geliştirilmiştir. 

İlgili Makaleler

Yorumunuzu Paylaşın